Galatasaray 4 - 1 Denizli


Aslında maçların hepsini birden pazar günü akşamı son maç bitiminden sonra yazmayı düşünüyordum ama caymayı tercih ettim. Dört büyüklerin maçlarını yazacağım diğer maçların ise skorlarını vereceğim. İzlemediğim diğer maçları yazmak ayıp olur zaten. Bence daha iyi olacaktır. Neyse lafı daha fazla uzatmadan ligin ilk maçı olan Galatasaray-Denizli maçı ile yazımıza başlıyalım.


Sezonun ilk maçı ama Ali Sami Yen'de tribünler bomboş. Niye bomboş olduğunuda düşünmek zor değil. Yeni forvet gelmeden tribünler dolmayacak yalanı değil bilet fiyatlarının uçuk olması.

Bilet Fiyatları:

Numaralı Grup1: 250,00 TL
Numaralı Grup2: 200,00 TL
Kapalı Alt Grup1: 350,00 TL
Kapalı Alt Grup2: 250,00 TL
Yeni Açık Üst: 50,00 TL
Yeni Açık Alt: 50,00 TL
Eski Açık: 50,00 TL


İşte durum ortada. En düşük bilet 50 milyon. Zaten sıcaklardan herkes bunalıyor. İstanbul'da statta maç izleme şerefine erişemedim ama yakın arkadaşlarım öldürsen bir daha gitmem diyorlar. O kadar yol çekiyorsun bi de üstüne bu kadar para veriyorsun hele bi de maçı izleyemiyorsan çok vahim bir durum. Neyse maç değerlendirmesine geçelim.


Şampiyon iyi bir oyun ortaya koymasada farklı kazanmayı bildi. Ha bunda Denizli'nin 10 kişi kalmasıda bence büyük etken oldu. 11'e 10 oynamak her zaman avantajdır. Hele ki ikinci yarının başında belli böyle oynanırsa. Denizlispor'lu Murat Karakoç'da saçma sapan iki tane kart gördü ve takımını 10 kişi bıraktı. Eğer 75. dakikada Hakan Balta'nın o golü gelmeseydi Galatasaray için tehlike çanlar çalmaya başlardı. Hakan Balta'da ki gelişimide hayretlerle izliyorum. Ne kadar muhteşem vurdu öyle topa.

Turkcell Süper Lig'in ilk golü Harry Kewell'dan geldi. Aynen Kayserispor maçındaki gibi Hasan Şaş'ın ortasında kendisini arka direkte unutturuyor ve topu düzgün bir vuruşla ağlara gönderiyor. Maçta 90 dakika sahada kaldı ve geçen sezon sadece 5 maç oynayabilen bir oyuncu için fena değildi. Tabi maçın bitmesine son 15-20 dakikada oyundan düştü. Maç oynadıkça kuvvetlenecektir.

Denizlispor ilk yarı boyunca 7 tane korner kullandı ve golüde kornerden buldu. Sağ kanattan kullanıldı korner ve sanırsam Meira idi topu uzaklaştırdı ama kısa düştü. Denizlispor'lu futbolcu topu içeri doğru kafa vuruşuyla doldurdu. Galatasaray'lı futbolcular ofsayt diye durdu ama Fatih'in attığı golü hakem geçerli saydı. Sanki banada ofsayt gibi gelmedi ama en soldaki (bize göre sağdaki) oyuncu ofsaytı bozuyordu. Bir iki kere daha izlemem lazım o pozisyonu, tam olarak irdelemeden bi şey demem yanlış olur.


Yukarıda bahsettiğim gibi Galatasaray'ın ikinci golü Hakan Balta'dan geldi. Öyle güzel vurdu ki Galatasaray'a hayat verdi. Bu golün başlangıcıda korner idi.

Galatasaray'ın 3. ve rahatlatan golü Barış Özbek'ten geldi. Yine bir sol kanat organizasyonunda Arda ortasını yaptı ve ceza sahası içine çok iyi hareketlenen Barış uçan kafa ile topu ağlara gönderdi.

Galatasaray'ın 4. ve son golü Lincoln'den geldi. Maç boyunca epey bir Denizlispor kalesini yokladı ve sonunda golü 90+5'de buldu. Arda'nın yaptığı ortada Yaser arka direkte topu Lincoln'ün önüne indirdi ve vuruşunda top defansa çarpıp ağlara gitti. Bu sonuçla Galatasaray ligin ilk maçını kayıpsız atlattı. İlerisi için umut vermedi ama kötü oynadığında bile rakiplerini yenebileceğini gösterdi. Hiç değilse Steau Bükreş maçı için takıma moral oldu bu galibiyet. Bu futbol ile Romanya deplasmanında işleri epey zor.


Kendisi Mehmet Topal'ı çıkarınca epey bir ıslıklandı. Taraftlar tarafından kredisi kalmadı. En kötü olayda bu Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi'ne kalamaması olur tahtı epey sallanacaktır. Yanındaki adam bu kulübü çok iyi tanıyor. Skibbe'nin yanlışlarını düzeltmeye çalışsa ne güzel olur. Şu ana kadar izlemekle yetindi kendisi.

Mehmet Topal konusuna biraz daha değiniyim. Bence bir önliberoyu sakatlık olmadan çıkarmak çok yanlış. Hele ki Topal şut atıyor, risksiz oynuyor ve arkadaşlarına yardımcı oluyor. Saha içindeki bir nevi ateşleyici rolünde.

Kewell-Arda konusunda ileride Skibbe'yi epey zorlayacaktır. Öncelerde Arda'nın sağ tarafta oynayabileceğini düşünüyordum ama bugün kendisini görünce tamamen bu fikri aklımdan çıkardım. Kewell'da sağ tarafta son 15 dakika oynadı ve hiç bir varlık gösteremedi. Gerçi tam yorulduğu vakte geldi. Maç başlarında Kewell'ı sağ tarafta denemek lazım. Liverpool'da sağ tarafta epey oynamıştı ama çok tutuk performanslar gösteriyordu. Eğer Arda'yı oynatmak istiyorsan Kewell'ı forvete çekmek en akıllı iş olur bence. Hele ki Nonda'nın orada yalnız kaldığını düşünürsek daha iyi olabilir. Bu seferde Lincoln dışarıda kalır ve 4-4-2 sistemine dönülür. Neresinden baksan bu işin çözümü epey zor. Bi de yakın zamanda Ümit Karan'ın döneceğini düşünürsek Skibbe epey bir kadro kurma sorunu yaşayacaktır.

Son olarak bu sene sağ bek sıkıntısı çekebilecek olan Galatasaray'da Sabri şoku yaşandı. Steau Bükreş maçına yetişmesi zor deniliyor. Yoksa yine Emre Güngör'ü mü burada göreceğiz :(

2 yorum:

Adsız dedi ki...

cidden skibbe'nin işi epey zor olacak ileriki zamanlarda kadro kurmakta. çok geniş bir kadroya sahip galatasaray. ama dahab ilk maçtan 4 sakat verdi bile.

Adsız dedi ki...

mustafa, skibbe-ümit davala konusunda yazdıklarına harfiyen katılıyorum. ümit davala sanki bu takımı hiç tanımıyor almanya'dan yeni gelmiş gibi bir hali var. skibbe ilk resmi maçından bu yana kendini topladı ve uygun kadroyu yavaş yavaş kuracak. hazırlık maçlarının en iyi adamı olan barış ilk onbirde başlasa hasan dan daha yararlı olur.

meira-servet ikiliside gerçekten çok sağlam. galatasarayın popescu'dan sonra defansta topla çıkabilecek ya da oyunu başlatabilecek bir oyuncusu yoktu. meira bu işi çözdü ama o da epey yavaş.

galatasaray'ın oynadıkça kendine geleceğini düşünüyorum.

kewell-arda konusunda ise yazdıkların doğru. neresinden tutsan elinde kalıyor. kewell fizik gücünü sağlamlaştırırsa çok tehlikli futbolcu olur.