Bülent Deriş



"Atmosferi fazla germemek lazım. Fakat haftasonunda farklı bir galibiyet elde edeceğimize inanıyorum. Fenerbahçe maçıyla birlikte gol yollarında yaşadığımız sıkıntıyı aşacağız. Buna inanıyorum"

Yani bu açıklamanın mantığı nedir ? Çıkıp yenerim de kardeşim ona kimsenin lafı yok. Bilmem kaç yıldır evinizde kaybediyorsunuz; bu kadar rahat konuşturan nedir bu adamı ? Ya da yönetici bazında yaptığı işler nedir ki bu açıklamayı koskoca bir camia adına yapabiliyor ? Fark atarmış, atabilirsin ona da tamam ama çıkıp da ''Fark atacağımıza inanıyorum.'' demek nedir yahu?

Fenerbahçeli Olmak



Fenerbahçeli olmak bu ülkede..
Fenerbahçeli olmak şikeci olmaktır..
Fenerbahçeli olmak ahlaksız olmaktır..
Fenerbahçeli olmak hakeme para (!) yedirmektedir..
Fenerbahçeli olmak zengin ama salak kulüp taraftarı olmaktır..
Fenerbahçeli olmak saçmalıktır; ne Fenerbahçesi..
Fenerbahçeli olmak suçtur..
Fenerbahçeli olmak taraftarın ağzını dağıtan sporcunun takımını tutmaktır.. Yersen!
Fenerbahçeli olmak Alex'i sevmektir, büyülenmektir..
Fenerbahçeli olmak Tanjevic'ten nefret etmektir..
Fenerbahçeli olmak olay çıkarmaktır (!)
Fenebahçeli olmak orta parmak yapan kadınla aynı takımı tutmaktır..
Fenerbahçeli olmak sahaya 15000 tane su atmaktır..
Fenerbahçeli olmak başkanına ana avrat küfretmektir..
Fenerbahçeli olmak başkanının derbi öncesi gönlüm x'ten yana açıklamasını sevinçle karşılamaktır..
Fenerbahçeli olmak tek olmaktır..
1'e 17 olmaktır Fenerbahçeli olmak..
Tekiz ve mutluyuz.. Var mı ?

NBA –Rookie TOP 10-



NBA –Rookie TOP 10-

Takımlar 8-9 maçı deviredursunlar; Hansbrough ve Griffin dışındaki çaylakları izlemeye başladık. Bizde bu döneme kadar oynayan çaylaklardan göze batan 10 çaylağı listeledik. Keyifle okumanız dileğiyle..

10- Toney Douglas (NY Knicks)

Cleveland’ın draft seçimi oyuncu, Knicks’te fena işler yapmıyor. Toney Douglas Knicks adına çıktığı maçlarda 23 numaralı formasıyla ortalama 16 dakika sahada kaldı. MSG’de Utah’ı tek başına yıkmaya çok yaklaşan Toney Douglas 9.3 sayı 1.6 ribaund ve 1 asist ortalamalarla oynadı. Guard rotasyonunda Duhon ve Robinson’la beraber Hughes ile de bir yarış içerisinde olacak Toney Douglas.

9- Taj Gibson (Chicago Bulls)

Bulls’un 26. Sırada Draft ettiği Taj Gibson; özellikle Tyrus Thomas’ın sakatlanmasından sonra meziyetlerini gösterme şansı buldu. Gibson ortalama 23 dakika sahada kalırken 7.3 sayı 5.0 ribaund 0.7 asist ortalamaları ile oynadı. Tyrus’un döndükten sonra ilk beşteki yerini kimse garanti edemez. Joakim Noah ve Miller ile hali hazırda pota altı dakikalarını paylaşıyor çaylak oyuncu.

8- Omri Casppi (Sacramento Kings)

İsrailli oyuncu için NBA’deki temsilcimiz Hidayet Türkoğlu ile benzer özellikler taşıdığı söyleniyordu. Takımın önemli skorerlerinden Martin’in kaybı sonrası çıkış yapan Kings’te katkısı yadsınamaz. Omri Casppi sahada kaldığı 21 dakika içerisinde 8.5 sayı 3.1 ribaund ve 1.1 asist ortalamaları ile oynayıp taraftarlarını memnun etti.

7- DeJuan Blair (SA Spurs)

Bir takım Draft öncesi problemleri olduğu söylendi ve seçilme sırası oldukça düştü. Pozisyonu için biraz kısa olsa da Blair, kısa sürede Popovich'in gözüne girdi. Girdi ki artık ilk beş başlıyor. Blair süre bulduğu 18.3 dakikada 7 sayı 7 ribaund gibi etkileyici istatistikler yakalamış durumda. Daha Duncan'dan öğreneceği çok şey var. Blair şu anda Draft'ın kazanan çaylaklarından.

6- Chase Budinger (Houston Rockets)

Saçı sakalı sarı olan bu çocuk, T-Mac'in sakatlığında forma şansı buldu ve bu şansı oldukça iyi değerlendirdi. Kenardan gelerek 10 numaralı formasını terletme şansı bulduğu 18.5 dakikada 9.3 sayı 3.3 ribaund ve 1.4 asist ortalamaları tutturan Budinger'ın 44. sıra seçimi olduğunu söyleyerek 5. sıraya geçelim.

5- Ty Lawson (Denver Nuggets)

Gerçekten bedavaya geldi Nuggets'ın eline. Nuggetslı taraftarların Anthony Carter'dan bunaldıkları zamanda çıkageldi zamansızca. Ve Billups'ın yedeği olarak başladığı maçlarda 3 numaralı formasının eşofmanından ortalama 21 dakika uzak kaldı. Bu süre zarfı içinde istatistikleri 10.3 sayı 2 ribaund ve 3 asist. Lawson doğru adamın, Billups'ın eline düştü.

4- Terrence Williams (NJ Nets)

Her ne kadar Nets sezona 0-10 (yanlış yazmadım ve okumadınız) ile başlasa da bu genç oyuncu gösterdiği performansla Frank'in gözüne girdi. Gerçi Frank'in Nets kariyeri artık sorgulanır olsa da Williams ortalama 29.3 dakika kaldığı parkelerde 10 sayı 6.4 ribaund ve 2.2 asist istatistikleri tutturdu.

3- Jonny Flynn (Minnesota Timberwolves)

Takımın Ricky Rubio ile birlikte arka arkaya seçtiği iki guarddan biriydi Flynn. Timberwolves'un başarılı point guard'ı takımı tek galibiyette olsa da 28.4 dakika boyunca elde ettiği 14.2 sayı 3 .3 ribaund ve 3.3 asist istatistikleriyle hafızamızda kalmayı başardı. Flynn'in ligin elit guardları arasına girmesi pek sürpriz olmayacaktır.

2- Tyreke Evans (Sacramento Kings)

Martin'in sakatlığı sonrası devraldığı 2 numarada çok önemli işler yapıyor Tyreke Evans. Takımının inanılmaz çıkışında bir diğer çaylak Casppi ile önemli roller üstlendiler. Tyreke Evans 33.4 dakika sahada kalıyor. Bu alan Jennings ile zirveyi paylaşıyorlar. Evans bu süreler içinde 16.8 sayı 4.4 ribaund ve 4.4 asist yaptı istatistik olarak.

1- Brandon Jennings (Milwaukee Bucks)

Avrupa tecrübesi çok iyi anılarla hatırlanmasa da; Brandon Jennings'in bu yıl ROY ödülü için en büyük aday olduğu açık. Son Warriors maçında 55 sayı atarak Redd amcaya selamını yollayan, NBA'in gelmiş geçmiş en iyi çaylak performanslarından birine imzasını atan Jennings 33 dakika sahadak kalıyor ve 25.6 sayı 4.4 ribaund ve 5.1 asist ortalaması ile oynuyor. Bu adam Kobe değil; istatistiklerden o çıkıyor hani. Bir çaylak!

Korkak Domenech



Konuşan isim Robert Pires. Villareal'in başarılı oyuncusu. Pires, bir saat sonra Play-Off'ta İrlanda'nın karşısına ülkesinin Milli takımının teknik direktörü Domenech hakkında bazı açıklamalarda bulundu. Kendisini korkaklıkla suçladı. Fenerbahçe-Tanjevic ilişkisinin bir benzeri Fransa-Domenech arasında geçiyor bence. Takımdaki oyuncuların resimdeki adama güveni yok. Maç zor olacak; İrlandalılar hırslı. Maçı izlersek yazarız buraya..

Semih'ten Ayrılık Sinyali



Beklenen gerçekleşiyor sanki.. Semih zorla yuvadan uçacak bu gidişle. Bir türlü düzenli forma şansı bulamadı Semih. Sahada yüreğiyle oynayan, kulübüne bağlı olan ve son yıllardaki yegane alt yapı ürünümüz olan bu oyuncuya sahip çıkmalıyız. Galatasaraylılar nasıl elin Avustralyalısına sahip çıkıyor biz de Semih'e o düzeyde sahip çıkmalıyız. Tabi ki Semih ve Harry Kewell'ı kıyaslamıyorum fakat yine de bir benzetme yapmak istedim.

Semih giderse, Güiza'da yolcu, forvet hattının baştan yapılanabileceğini söylesek hata etmeyiz. John Carew eğer Türkiye'ye gelecekse bu takım lütfen Fenerbahçe olsun. Topu tutabilen; Alex'ten maksimum faydalanabilecek bir santrafor tipi. Bu arada açıklama gelmiş transfer yapılmayacak diye; yalandır. Deivid, Carlos gibi adamlar gidecek deniyor gidecekse aynı kalmaz bu kadro, kalmamalıdır.

Hagi ve Ankaragücü



Garip şeyler oluyor Ankaragücü'nde.. Darius Vassell'i kaldığı otelden gece yarısı apar topar çıkarmışlar; ayrılacağım diyor. Belliydi. Ahmet Gökçek konuşmuş, Hagi ile görüşmeler devam ediyor demiş. Hikmet Karaman ne yaptı bilmiyorum; Bebbe ne yaptı ya da Darius Vassell. Harbiden çok garip şeyler oluyor. Hagi gelirse hoş olacaktır fakat, kulüp 100. yılında batağa doğru sürüklenmiyor değil.

Robert Enke



Gece yatacağım, yarın okul var.. Saat 11 gibi.. Son bir zapping yapayım dedim. NTV'de haberler var; Osman Sakallıoğlu sunuyor. ''Ajanslara düşen haberlere göre Hannover'li Alman Milli kaleci Robert Enke intihar etti.'' Şok oldum, neye uğradığımı şaşırdım. Balili'nin golüyle ve pas hatalarıyla geçen maçtan sonra apar topar yollanan Enke'ydi o değil mi ? Sonrasında Alman Milli Takımı'nın kalesine geçen. O Enke'ydi değil mi ?

Benfica'yla başlayan üst seviye kariyerinde Barça'nın dikkatini çekmişti. Rüştü'nün gelişiyle Fenerbahçe'ye kiralanmıştı. Fenerbahçe'de kendisine sabredemedik maalesef; Volkan'ın önünü açan olaydır Enke'nin gidişi. Sonrasında döndüğü Hannover'de inanılmaz işler yapıyordu Enke. Milli Takıma bile seçilmişti. Fakat 2 yaşındaki kızını kaybeden Enke hayatta uzatmaları oynuyordu belki de; bu bedeni dayanamadı. Tren'in insafına bıraktı kendini Alman Kaleci.

Şimdi her yerde yas var; doğal olarak. Yolu Türkiye'den geçen bir insan Enke. Ben ölümünün blogda da bahsettiğim hastalıktan kaynaklanabileceğini düşünürken, intihar olayı denildi. Belliydi; kızını kaybettikten sonra üsttede dediğim gibi uzatmaları oynuyordu Enke. O yazının linki burdadır.

Fenerbahçe'de de saygı duruşu yapılmış, çok hoş. Enke'nin anısına diğer oynadığı kulüplerde de saygı duruşu yapılıyor. 32 yaşında, yaşamın doruğunda hayata veda eden, hem de intiharla; depresyon sonucu.. Gerçekten çok üzücü, Allah Rahmet Eylesin demekten başka bir şey gelmiyor içimden..

Sasha&Maria



Vujacic'in ''Makine'' lakabını aldıktan sonra gelen süreçte yükselişinin (!) sebebi anlaşıldı.. Maria gibi sevgilim olsun...

Thunder 102-74 Magic



Her ne kadar 3 tane ilk beş oyuncusu cezalı ya da sakat olsa da, Dwight Howard'ın zayıf bile denilemeyecek pota altımızı sirk alanına çevireceğini; diğer parçalarında işleyerek Magic'in rahat galibiyet alacağını düşünüyordum maç öncesi. Fakat bizim takım beni feci halde yanılttı; Magic'e 28 sayı fark attı. Sirk alanına çevirir dediğim Howard, standartlarının altında kaldı: 20 sayı 7 ribaund.

Magic'in şutu girmeyince kendi kendilerini infilak ediyorlar. Son maçların sıcak elli şutorü J.J Redick 0-6, yine bir şut tehdidi Matt Barnes 0-4 üçlük ile oynamışlar. Magic toplam olarak 3-16 üçlük atınca, skor kaçınılmaz demek istemiyorum, çünkü Thunder takım olarak harikaydı. Rockets maçında 35 atan Westbrook bugünde 17 sayı 10 asist yaptı. Lakers maçında yazmıştım; Sefolosha'ya ısınıyorum diye. 13 sayı 10 ribaund 2 top çalma 1 blok ile İsviçreli formunu sürdürdü.

Sixers Dalembert'i elden çıkartmak istiyormuş; aklıma Thunder geldi fakat kontrat hem 2 yıllık hemde baya yüklü. Dalembert sorun adamdır, 2 yıl için 25 vermek biraz saçma geliyor bana. Yine de Krstic'in biraz daha sert oynaması gerek. Thomas yine benchten gelerek gerekli sertlik katkısını getirmiş. Durant 28 sayı 4 ribaund 5 asist 3 top çalma ile çok yönlü oynamış. Harden 5 sayı 5 ribaund 4 asist.. O da olacak zamanla; iyi gidiyoruz.

5 Gol Atıp Kazanamamak...



İnanılmaz bir maç oldu gerçekten.. Rastgele denk geldim Kanal A'da. İyi ki de denk gelmişim. İnanılmaz top oynadı iki takımda. 5-5 hakkıdır maçın.. Bizim sınıf maçlarına döndü belki biraz ama; bu maçlar bana en çok zevk veren maçlardır. Futbolun ana teması zaten gol atmak. Süper bir maç oynandı Gerland'da. Goller birbirinden güzel..

Iverson Ayrıldı



Iverson takım sahibiyle görüşmüş ve takımdan ayrılmış. Ayrılma sebebi benchten gelmeyi kabullenememesi. Gerçekten inanılmaz bir kariyeri bitiriyor yavaş yavaş. Şu saatten sonra alıcısı da olmaz bence. Avrupa yolu düz gider Iverson için. Bakalım ilerleyen günlerde neler olacak?

Daum'un Transfer İsteği



Daum devre arası için transfer istiyor. Fenerbahçe'de kontejyan ağzına kadar dolu. Deivid, Zico'nun yanına gidecek büyük olasılıkla. Pireler'e şöyle bir 4-5 milyon euroya satabilirsek çok hoş olacak. Onun dışında Roberto Carlos salı günü bence gideceğini açıklayacak. Kontejyan 6 ya iniyor. Güiza'nın devre arasında takım değiştirme olasılığı var bence. Atletico onu alabilir. Fenerbahçe'nin kontejyanının 5 e düşmesi demek bu. Ve bir forvet; Alman hocanın isteği.

Gazetelerde Luis Fabiano ismi geçiyor. Gerçekten zor bir transfer. Peşinde dünyaca ünlü kulüpler var ve Brezilyalı Sevilla'da mutsuz. Fabiano'nun Fenerbahçe'ye gelişi dünyayı sarsar. Ne Fabiano ne de başka bir forvet Fenerbahçe'de bu sistemde tam kapasite ile oynayamaz bence. Yine de klası yetecek oyuncu derler ya; aynen öyle. Onun dışında Carew, Halil Altıntop, Mutu (Allah korusun) gibi oyuncular alınabilir. Devre arasının hareketli geçeceği kesin..

Solomon Ayrıldı/Emir'de Domuz Gribi



Beklenen oldu. Will Solomon, disiplinsiz hareketleri nedeniyle Fenerbahçe'den ayrıldı. Tabi ki bu resmi açıklama. İşin iç yüzünde neler döndü bunu bilemeyiz tabii ki fakat; yine de oyunun her iki yönündeki katkısıyla takıma çoğu maç enerji veren yapısıyla Solomon oldukça iyi bir oyuncuydu; her ne kadar bazı maçlar raydan çıksada. Yokluğunda sakatlığı atlatan kaptan ve Greer guard rotasyonunu götürecek.

Takımın basketbol şubesi hayli hareketli şu sıralar; Emir'de ve Birsel'de domuz gribine rastlanmış deniyor. Preldzic'in Cibona maçında domuz gribi virüsü taşımasına karşın oynadığı da yazılıyor. Tabii ki Emir'de virüse o maçtan önce rastlanmış olsaydı o maçta oynamazdı; bunlar boşa yazılıyor, proveke ediliyor insanlar. Yine de geçmiş olsun 22'lik yıldızımıza. Tanjevic'te Solomon gitti diye bi paket kına almıştır şimdiden.

Alex Milli Takımda (?)



Goal.Com'da gördüm, ne kadar doğru bilemiyorum. Fakat haberin doğru olduğuna inanmak istiyorum. Dunga'nın planlarında bence de olmalıydı; Elano ve Santos'un olduğu takımda Alex haydi haydi olmalıydı. Yok sahayı 20 metre kullanır, yok bunların devri geçti, değil arkadaşım iş. Alex hakediyor. Elano ile mevcut form durumunu kıyaslayalım en basitinden. Ya da Dos Santos'la. Sonuna kadar hak ediyor. Bugün de sahada olacağı söyleniyor. Bu gazla çıkar aslanlar gibi oynarsın be Alex.

Lyon 1-1 Liverpool



Olmuyor arkadaş olmuyor. İki maçtır 90'da kapıp kaçıyor Lyon, içim acıyor. Voronin'den medet uman bir takıma döndük. Durun durun beteri var; Sotiris Krygiakos! Kaç topu kaleciye derken forvetlerin önüne atıyordu ? İnanılmaz gerçekten. Benitez aklını kaybetmiş olmalı demiştim Krygiakos'u alırken. Haklı çıkıyorum maalesef. Kaptan sağ bekte başladı, Agger'la Yunan ortada. Genç Insua solda. Önlerinde Masch-Lucas-Yossi-Voronin beşlisi ve en önde Torres.

Babel girdikten sonra yazdı golünü fakat, tarih bir kez daha tekerrür etti; Bastos aşırdı bizimkiler uyudu Lisandro şoku yaşattı. Şimdi Lyon'un Artemio Franchi'den 3 puan alması gerek. Liverpool da Debrecen'i yenerse Anfield'da kıyamet kopacak. Lyon 1 puan koparır Liverpool'da Debrecen'i yenerse, Anfield'da 3 farklı kazanmak zorundayız. İşler iyice sarpa sardı bu grupta. Son bir şeyle bitirelim; Hayat varsa, umut vardır.

Beşiktaş'ın Hesabı, Kitabı



Küme düşen Newcastle'ın gözde iki forveti vardı. Biri İngiliz futbolunun prensi Owen, diğeriyse eski İnterli Martins. Owen, Fergie'nin ellerinde hayata döndü; dün de golünü attı. Grafite'nin kart cezalısı oluşu en çok 3. santrafor Martins'e yarayacaktı. Etkili olmasını bekliyordum fakat Martins Beşiktaş defansı arasında eridi. Fakat Misimovic ve Gentner'e takımın beklerinin hücumcu oluşu eklenince Beşiktaş kaçınılmaz bir mağlubiyet aldı, 3 tane yedi.

CSKA'nın puanı, gruptan çıkma şansını devam ettirmeleri demek. Fakat eğer 8 dakikada iki gol yememeyi başarabilseler, grup Beşiktaş'ın ekseninden çıkacaktı. 9 puanlı ManU, 7 puanlı Wolfsburg ve 6 puanlı CSKA. Beşiktaş yatıp kalkıp Valencia'ya dua etmeli. Old Trafford'da olası bir ikinciliği engellemek adına Manchester işi sıkı tutacaktır. Burda yaşanacak yenilgi büyük olasılıkla 4. olarak eve dönme demek. Yenilgi kuvvetle muhtemel.

Fakat olur da Fenerbahçe'nin yaptığı gibi İngiltere deplasmanından 1 puan gelirse işler değişebilir. Wolfsburg-CSKA maçı (Maç Rusya'da) temsilcimizin UEFA yolunda kader maçı. Wolfsburg'un kapıp kaçacağı 3 puan ve BJK'nin 1 puanı durumu 4'e 2 yapar ki bu son maçta iplerin Beşiktaş'ın eline geçmesi demek. Bakalım, neler olacak ?

Thunder 98-101 Lakers



Muhteşem bir maç oldu gerçekten. Durant'ın kritik iki topu air ball olarak kullanmasının yanı sıra, skor 101-98'ken 2 atış kaçıran Lamar Odom'un ikinci serbest atışının air ball olması gayet ilginçti. Westbrook'un son saniye atışının kaçması, keza Sefolosha'nın kaçırmasını ancak ''Thunder yavaş yavaş olacak.'' önermesiyle açıklayabiliriz. Maç yine 6 sayının altında bir farkla sona erdi ve kaybeden bir kez daha biz olduk. Sefolosha'nın savunması Kobe'yi resmen yıldırdı; Gasol'ün olduğu Lakers bizi rahat duman ederdi fakat Odom yine de çok etkili bir iş çıkardı.

Durant'in 0-8 üçlük isabeti ve aynı zamanda 7 top kaybı hanesine yazılan eksilerden. Fakat henüz 21 yaşında ve gün geçtikçe olgunlaşıyor. Çaylağımız Harden 9 sayıyla oynadı. Onun yerine ilk beş çıkan Thabo Sefolosha 12 sayı 4 ribaund 4 top çalmayla oynadı. İsviçreliye yavaş yavaş kanım ısınıyor fakat, ilginç bir notla bitirelim. Maça ilk beşte pivot olarak başlayan Nenad Krstic yalnızca 1 ribaund aldı 20 dakikada. Etan Thomas görevinin ne olduğunun farkında; 11 ribaundla o eksiğimizi kapattı Westbrook'la birlikte.

Kayserispor 1-1 Fenerbahçe



Türkiye'de futbol günlük yaşanıyor. Daum'u çıkıp Galatasaray maçında öven kesim, bugünden itibaren korkak oyunu nedeniyle eleştirecekler. Ki bunda haklılar da. Son iki deplasman maçında öne geçip puan kayıpları gerçekten can sıkıcı. Yapamadığı hamleler yüzünden son 3 maçta 5. puan kaybını Kadir Has'ta yaşadı Fenerbahçe. Zorunluluktan forvet oynayan fakat Semih ve Güiza'dan başarılı performanslar sergileyen Kazım'ı sağda başlatıp, İspanyol'u forvet oynattı. 90 dakika boyunca sahada görünmeyen Güiza, nasıl olur da çıkmaz anlamış değilim.

Maçta Kayseri'nin etkili olduğu dakikalarda taktik olarak yetersiz kaldı. Andre Santos gibi bir oyuncunun kulübeye hapsolması, yerinde başlayan Vederson ve Carlos'a ben olsam sitti sene solu emanet etmem. Alex'i Beşiktaş'a saklıyor, belli. Fakat Alex profesyonel bir oyuncu. Kart görmeyeceğini biliyor herhalde. Buna rağmen takımı beyninden uzak tuttu. Üstelik Türkiye Lig'lerinin gol kralı her maç 20 dakika oynayacaksa, bu koca bir ayıptır.

Ve sahanın en iyisi Kazım çıkıyor; orada yapılacak yegane değişiklik vardı bana göre. Kazım'ın santrafora çekilmesi daha sonrasında Topuz sağa, Özer Alex'in yerine. Fakat Daum bunu yapmadı. Üstüne üstlük son dakikalarda Özer'den son anda vazgeçip, takımı 1 puana yatırdı. Derbi galibiyetinin anlam ve önemini lig bazında bitirmiş oldu, Herr Daum.

Kazım'ın sarı kartı vardı, bahanesi gerçekten çok saçma. Bu seviyede top oynayan oyuncular sarı kart görmeyeceklerini biliyorlardır. Her şey geride kaldı; Daum'un oynattığı korkak futbol nedeniyle Cangele ve Mehmet Eren ikilisine ek olarak Gökhan Emreciksin Fenerbahçe sahasında cirit attılar. Volkan takımını kurtardı; Fenerbahçe Kayseri'den Daum'un dediği gibi 1 puan kazandı.

Teknik Direktör Toto



Real Madrid'de Higuain dün ipten almasaydı, Barnebebau'da puan kaybına oldukça müsait bir ortam vardı. Pepe'nin güzel anılarla hatırlamadığı Getafe, Raul Albiol'un kırmızısı sonrası ortam buz kesilse de Raul'un yedek, Guti'nin tribünde beklediği maçta Higuain skoru belirledi. Real Madrid'de Pellegrini'ye biçilen ömür çok değildi zaten, bu hatalar işin tuzu biberi olma yolunda ilerliyor.

Merseyside'ın Kırmızı tarafında, Liman İşçilerinin takımı Liverpool sezona Fulham yenilgisiyle devam etti. Ligde eksik olan maçlar tamamlandığında iyimser şekilde 7. sırada yer alacak Liverpool. Bu durum Rafael Benitez'in tahtını iyiden iyiye sallamaya yetecektir. Gerrard ve arkadaşlarının Rafa'yla çalışma şansı azalıyor. Gerland'daki Lyon sınavı onun rotasını çizecek.

İtalya'da işler Mourinho dışında çok iyi gitmiyor. Leonardo biraz kredisini arttırdı, Ferrera ise tüketti. Başkent'in iki temsilcisinde taraftar antrenman sahalarında geziyorlar, cirit pardon bomba atıyorlar. Boşta bekleyen adamlar var: Mancini, Aragones, Laudrup, Spaletti, Schuster.. Gelin beraber teknik direktör toto yapalım.

Real Madrid'de kötü gidişin faturası Pellegrini'ye kesilecek, Liverpool'dan kovulan Benitez Barnebau yolunu tutacak. Liverpool menajerliğe Sammy Lee ile devam edecek ya da, Mancini ile anlaşacak. Juve'de Diego ve arkadaşlarının yeni teknik direktörü Zenit radarından çıkmayı başarırsa Luciano Spaletti olacak. Milan'da Galliani başa geçer artık (!)