Fenerbahçe-Galatasaray | Prewiew

Sezon başından beri Fenerbahçe'nin sistemini bir türlü oturtamamasının sebebi yukarıdaki Brezilyalı. Aslında tek neden değil Alex. Guiza ve Emre'nin transferleri, Aragones'in başta Alex-Guiza-Semih üçlüsünden 1'ini -Semih'i desek daha doğru- kesmesi, daha sonra 3'ünü bir arada oynatmak uğruna Alex'i garip mevkilerde denemesi, onun da olmadığını anlayınca Alex'i ileriye yaklaştırıp Kazım'ı kulübeye alması ve tüm bunları sadece 2 ay içinde denemesi de Fenerbahçe'nin belli bir sistemi oturtamamasının nedenleri. Ama ana neden olarak Alex'i gösterebiliriz sanırım. Onun takım için vazgeçilmezliği, maç öncesi tahtadaki ilk 11'e adının ilk olarak yazılması bunu doğrulayan birçok sebepten yalnızca birkaçı...


Fenerbahçe-Alex ilişkisinin bir benzerini de Galatasaray-Kewell da görüyoruz. Elbette Alex'in Fenerbahçe için önemi çok daha fazla ve şu Fenerbahçe kadrosunda el üstünde tutulan tek oyuncu ama özellikle böyle bir derbide Kewell gibi bir oyuncunun önemi çok büyük. Benfica maçında onun yokluğunda Baros o bölgeye çekildi, Ümit ileride tek santrfor olarak oynadı. Ümit'in Benfica maçındaki mükemmel performansı mutlaka Skibbe'yi tatlı bir telaş içerisine düşürmüştür. Ümit'i yanına alıp, Baros'u yine öne atarak Kewell'ı mı sahaya sürecek, yoksa Benfica maçındaki ileri 4'lüyü bozmayıp, Kewell'ı yanında joker olarak mı tutacak, maç saatinde göreceğiz. Bunların haricinde Baros'un kulübeye alınıp Kewell'ın ilk 11 başlaması gibi bir ihtimal de var tabii...

Alex'in Fenerbahçe'nin sistemi üzerine en büyük etkiyi yapan oyuncu olduğunu söyledik en başta. Aslına bakılırsa Aragones'in, Alex'in yokluğunda ne yapacağını kestirmek çok güç değil. Zira önümüzde 4 gün önce oynanmış bir Arsenal maçı örneği var. O gece Alex'in yokluğunda Kazım sağ tarafta başlamış, Maldonado-Selçuk ikilisi de orta ikilide kullanılmıştı. Guiza ve biraz arkasında da Semih ile 4-4-1-1 gibi bir sistemle oynamıştı Fenerbahçe, her ne kadar 4-6-0 gibi görünse de... Emre oynayabilecek duruma geldi. Bu anlamda Maldonado'nun yerine Emre'nin görev yapmasını bekleyebiliriz. Bu durumda iki seçenek var Aragones'in önünde. Ya Emre'yi supporter olarak kullanıp, Semih-Guiza ikilisinden birini kesecek (bu durumda Maldonado yine ilk 11'de olacaktır), ya da Arsenal maçındaki gibi Semih'i yine Guiza'nın biraz arkasına atıp, Emre'yi de orta sahanın ortasında kullanacak. İkinci seçenek daha muhtemel gözüküyor. Lakin Alex'siz Fenerbahçe'nin Galatasaray karşısında çok fazla gol şansı bulamayacağını söyleyebiliriz. Bu biraz da Aragones'e de bağlı. Aragones'in takımını, Galatasaray'ı durdurmak amaçlı mı yoksa futbol oynamak amaçlı mı sahaya çıkaracağı çok önemli...

Yukarıdaki kadar tatsız tuzsuz değil şimdilerde Skibbe. Portekiz'den takımını UEFA'da ilk 32'ye sokmuş bir hoca olarak geldi Türkiye'ye. Topal, Aydın, Kewell, Güngör'ün oynayabileceği haberleri onu daha da rahatlattı şüphesiz. Bu şartlarda da hangi oyuncularını feda edeceğini düşünüyor muhtemelen. Bu konuda bazı öngörülerde bulunabiliriz. En son maçını Ağustos ayında oynamış Emre'nin bu maçta oynamayacağını tahmin edebiliriz mesela. Yine 1 ayı aşkın süredir sakat olan Mehmet Topal'ın da böyle bir maçta, uzun bir aradan sonra ilk 11'de görevlendirilmeyeceğini düşünebiliriz. Bu noktada Skibbe'nin tandemde Aşık-Servet, önlerindeki ikilide Ayhan-Meira'yı kullanacağını düşünüyorum. Kewell'ın oynayıp oynamayacağının tartışıldığı bir ortamda Aydın'ı da direk yedeklere yazalım. Geldik en düşündürücü seçime: Kewell. Bir yandan Benfica maçındaki ilk 11 bozulmasın, hem Ümit'in Fenerbahçe'ye karşı çıkardığı maçları biliyoruz diyorum, diğer yandan Kewell gibi böyle maçlarda takımını kontrol edebilecek, takımın toparlayıcı unsuru olabilecek, atmosferden olumsuz etkilenmeyecek bir futbolcunun ne olursa olsun oynatılması gerek diyorum. Kararsızım, kısacası. Ama bizim bildiğimiz Skibbe, bu maça Benfica maçındaki 11'i değiştirmeden çıkar...

Son olarak; tabii ki, Kadıköy faktörü. Atmosfer, büyü ne derseniz deyin, Galatasaray bu statta 9 yıldır kazanamıyor. Bu akşam da bu büyü, atmosfer bozulmazsa seneye bu Kadıköy ünvanının 10.yılını kutlayan Fenerbahçeli taraftarları seyredecek Galatasaraylılar. Galatasaray, uzun bir aradan sonra ilk kez bu kadar kazanmaya yakın, ilk kez bu kadar ağır basıyor, ilk kez bu kadar favori. 3-5 yıldır internet kullanıcısı biri olarak bu tür maçlardan önce tüm girdiğim sitelerdeki anketleri tıklarım, sonuçlara bakarım. "Galatasaray kazanır" seçeniğinin en çok tıklandığı bir anket hatırlamıyorum şu ana kadar. Bu maçtan önce onlarca sitede rast geldim, oy verip sonuçlara baktım, Galatasaray üstün hepsinde, hem de ezici bir şekilde. Ancak, futbol sahada oynanıyor ve Fenerbahçe her ne kadar kötü olursa olsun, bir Eskişehir-Bursaspor değil. Uzun yıllardır Kadıköy'deki maçlarda gönlüm Galatasaray, mantığım Fenerbahçe diyor. Uzun bir aradan sonra mantığım Galatasaray kazanıra daha yakın. Tabii Galatasaray'ın bu yılki değişken tablosuna bakarak, bu maçta çok kötü bir futbol oynamasını da bekleyebiliriz. Benfica maçı kesinlikle ölçü değil, zaten Galatasaray o maçtaki gibi bir futbol oynasa bırakın Fenerbahçe'yi, Sevilla, Villareal gibi Avrupa'nın kalburüstü takımlarıyla rahatlıkla başa baş maçlar çıkarabilir...

0 yorum: