Bosna 1-1 Türkiye



Bir ilginç maç oldu. Estonya karşısında maçı tek başına alan Arda Turan, 5-6 dakikada bir yer değiştirdi. Adam karşısında kimi gördüğünü hatırlayamaz oldu. Tuncay ise bir Ceyhun'un, bir Servet'in bir Semih'in bir Arda'nın yerinde oynadı. Volkan'ın yerine de oynamışlığı vardı Sinyor Terim! İşte hal böyle olunca sürekli şablon değişikliği o, bu derken Afrika uzaktı; iyice uzaklaştı. Kayboldu hatta.

Maçın başında bulunan erken gol bizi rahatlattı gerçekten. Emre'nin bulduğu golle moral olarak uçuverdik bir anda. Fakat karşımızda hücum hattı oldukça üst düzey bir Bosna vardı; maçın ülke için öneminin farkındaydılar. Dzeko, Misimovic, Salihovic.. Hepsi canla başla oynadılar. Bizim takım da elbette ki çok istedi arzuladı fakat olmadı.

Salihovic'in golüne kadar gelişen süreçte sınıfı geçen bir milli takım seyrettik. Sonrasında Terim'in atılması; o ana kadar sırıtmayan Önder'in yere serilişi; basit basit çıkarken yapılan hatalar derken 60-65'e kadar kendimize gelemedik.. Defansta Hakan Balta'da bir şeyler var ama, hadi hayırlısı. Form durumu gerçekten çok düşük. İsmail de pek bir varlık gösteremedi; çok da şey beklemiyordum zaten.



Dzeko-İbisevic'in arkasında, Misimovic-Rahimic-Muratic-Salihovic gibi üst düzey oyuncular vardı. Pjanic dahi yedek kalıyor. Boşnaklar gerçekten sağlam bir hücum jenarasyonuna sahipler. İbriçiç'i de katmak gerek tabi. Bu durumda Ceyhun'un yetersizliği, Hamit'in hafif sakatlığı derken orta sahada Emre dışında pek varlık gösteren oyuncumuz olmadı.

İkinci yarı oyuna giren İsmail ve Sercan'a da değinmek gerek. Değişiklikler sonrası Tuncay, içe geçti; sırıtmadı. Arda her 10 dakikada bir yer değiştirdi, Gökhan biraz daha ileriye çıktı. Sercan o topu itekleyebilse belki farklı şeyler konuşuyor olacaktık. Yine de hayat varsa umut vardır. İki maçta 1 puan almaları gerek. 2 puan alsalar dahi averajda 10 gol önümüzdeler. İmkansız mı ? Değil. Fakat bizim Belçika ve Ermenistan'ı yenmemiz gerek; çok da kolay değil.

Tek söylenecek şey var, Afrika yolları iyice uzaklaştı. Terim, egolarının kurbanı oldu. Kahraman olmaya çalıştı. Hakem attı kendisini yine. Müfit Erkasap ve Oğuz Çetin heralde Euro 2008'de oluşturulan sevinç yumağına katılmaktan başka bir şey yapmıyor. Oğuz Çetin neyse de, özellikle Müfit Hoca'dan umutluydum, olmadı. Bir milli maç dublesi daha geride kaldı. Ali Sami Yen'deki İspanya ve Kadıköy'deki Belçika maçında yürüyen ruhlara yanmak düşer bize...

1 yorum:

baldur dedi ki...

imkansız mı? evet imkansız. bosna'nın 7 gol attığı estonya'ya takılacağın kimse düşünmüyordur herhalde.