Kupalar Akşamı

Futbolsever olarak oldukça tatmin edici bir akşamı geride bıraktım.Lazio-Sampdoria maçı 2.uzatmadan devam ediyor ve penaltılara kalacak muhtemelen,ancak izlediğim diğer 2 maç yüzünden penaltılara bakmayı,uzatmaları es geçmeyi yeğliyorum.İlk olarak İzmir'de Yusuf'un akıl dolu pasları ve Bobo'nun şahane oyunu içimde futbola dair güzel hisler uyandırdı,sonra evde Barcelona'nın şovunu izledim cipsim ve kolam eşliğinde.Beşiktaş maçını Mustafa değerlendirdiği için transit geçiyorum,ama Barcelona'nın şiirsel futbolunu buraya nasıl aktaracağım onu da bilemiyorum.Gerçi Barca'nın futbolundan daha guzel şeylerde vardı,Bilbaolu taraftarlar gibi mesela.Mestella'nın 4'te 3'ünü kapatıp,müthiş bir destek verdiler takımlarına.Maçın başındaki heyecanları Bilbao'ya golü de kazandırdı.Golü ve tribünlerin kırmızılığını görünce,kendi kendime ''Futbol asla futbol değildir!'' cümlesine yakışır bir final olacak heralde diyordum ki,uyuyan güzel uykusundan uyandı ve maçı kontrolüne aldı.Sonuçta malum,4-1...Valdes,Iniesta,Henry,Milito,Marquez,Abidal oynasa neler olurdu sorusunun cevabını beynim düşünemiyor...Unutmadan dipnot,Toure'nin yeteneklerini umarım Pes 2010 yetkilileride görmüşlerdir:)

Yazının sonunda günün adamını;attığı topuk pası ve mükemmel golüyle,Bobo;günün Sabri'sini de Alves ilan ediyorum...

0 yorum: