Türkiye Futbol Tarihi'nde Galatasaray'ın UEFA ve Süper Kupa'yı kazanmasından sonra ilk kez bir takım Galatasaray'ın başardığını başarıp, CL'de gruptan çıkmıştır. Biz Fenerbahçeliler, kurayı büyük bir heyecanla izlerken, ya Sevilla ya da Porto demiştik. Sevilla geldi gelmesine de son iki yılın UEFA Şampiyonu, son iki yıldır da Avrupa'da tur kaybetmemiş bir takımdı Sevilla.
İlk maç için Kadıköy'e gidildiğinde Fenerbahçe hızlı başlar maça. Kezman ile öne geçen Kanarya, Edu'nun O.G'si ile yıkılır. Sonrasında Lugano 2-1 yapar, Carlos'un ayağına mal olan pozisyonda Escude, skoru 2-2 yapar. Sonrasında Nöbetçi Golcü golü atar ve Zicolu Fenerbahçe, 3-2 önde tamamlar ilk maçı.
Eşleşme öncesi Jimenez, Fenerbahçe'nin OFTAŞ ile yaptığı maçı izlemiştir ve turu geçeceklerinden pek bir emindir. İkinci maç için Roman Sanchez Pisjuan'a gidildiğinde birtakım spor kalemleri ''Bikini giyerim.'' tarzı açıklamalar yapsalar da avantaj gol olarak Fenerbahçe'dedir.
Edu'nun sakatlık nedeniyle tedavi edildiği pozisyonun devamında Fredric Kanoute topu ağlara gönderir ve ilk yarı bitmeden suratlar tekrar düşmüştür. Soyunma odasına 3-1 gidilmiştir. Avantaj Sevilla takımına geçmiştir. İlk kez bir Türk takımı başarıya bu kadar yaklaşmışken kıyısından dönecektir belki de.
İkinci yarının başıyla beraber özellikle Uğur Boral ile etkili olan Fenerbahçe çok gol kaçırır. Artık rüyanın sonuna yaklaşılmaktadır. Alex rakip yarı sahanın ortasında kazanılan bir serbest vuruş için topun başına geçtiğinde dakika 79'dur. Ortaya yine Deivid dokunur, top direkten döner fakat Deivid'in önüne düşer; ona da topu ağlara yollamak kalır. Skor 3-2'dir ve artık uzatma yolları görünür.
O zaman klasik ve berbat görüş vardı bende: Biz de şans yok, görüşü. İlk penaltılar için gelindiğinde Kanoute topu rahatça ağlara yollar. Korkum artmıştır. Vederson geldiğinde ise eyvah dedim, eyvah! Fakat Vederson düzgün bir vuruşla topu sol üste yollar. Skor 1-1'e gelmiştir bu dev eşleşmenin penaltı atışlarında.
Sonrasında Sevilla'da topun başına ilk maçta skoru 2-2 yapan Escude gelir. Escude'nin vuruşunu o maç iki tane net hata yapan Volkan Demirel çıkarır; avantaj artık Fenerbahçe'nin elindedir. Fenerbahçe'de ise Edu Dracena topu Palop'a nişanlar; inanılmaz bir fırsat kaçmıştır. Skor ikinci penaltılar sonrasında hala eşittir.
3. penaltılarda Sevilla'da Drago topu ağlara gönderir. Fenerbahçe'de ise topun başına geçen Aurelio, spikere meşhur ''Mehmetçiğe selam olsun.'' sözünü söyletmiştir. İş artık 4. lere kalmıştır. Sevilla'da en güvenilen adamlardan Enzo Maresca'nın vuruşunu Volkan Demirel bir kez daha çıkarıp borcunu öder. Maçın en çok koşan adamlarından Kezman, topu ağlara yollar ve bu sefer avantaj Fenerbahçe'ye geçmiştir.
5. penaltıda Milan'ın Shevchenko'su tarzı takımın en iyi penaltıcısı Dani Alves geçer topun başına. Fakat onun ayaklarıda inanılmaz havaya giren Volkan'ı engelleyememiştir. Volkan'ın çıkardığı top Fenerbahçe'ye Çeyrek Final kapısını aralamıştır. Fenerbahçe'yi küçümseyen Jimenez büyük bir şok geçirirken Ali Koç da fenalaşmıştır. Nasıl sakin kalsın?
Ben mi? Babamın direktifiyle direk aşağı inerek tur için hazırlıklara başlamıştım bile. Yeni bir seri, zevkli bir seri olacak. Sevilla, Fenerbahçe şokunu unutmamıştır eminim hala. Ve Fenerbahçe o sezon Chelsea ile Çeyrek Final'de karşılaşır. O Zico Londra'da taraftara tırnak yedirmeyi dahi başarmıştır. Bir sonraki seri yazısında görüşmek üzere.
0 yorum:
Yorum Gönder