Bunu ithaf ettiğim kişiler halen Büyük Kaptan'a 2.şans verilmeli diyen insanlar.
Kabul ediyorum bende en başta Guardiola'mız olacak bişi uçuracak demiştim,hatta bana "yok abi ya" diyen kardeşimi de boş ümitlerle kandırmışım özür diliyorum Onur'cum senden,sen haklıymışsın.Malesef kaptan kredisini alışveriş manyağı kadın misali harcadı,hani reklam vardı ya bas bas paraları paraları mottosuyla elindeki parayı saçan insanlar vardı alışveriş merkezinde kaptanda aynı o misal harcadı kredisini ve gözümüzdeki yeri.Çok iyi de bir başlangıç yapmıştı aslında,Guardiola vari giyimi,karizmatik hareketleri,klübeye yakışan yapısıyla tam aradığımız insan demiştim ve içimden haykırmıştım "ulan sabri bile top oynuyo be"diye.Maalesef o bizim son güzel günümüzmüş,o bizim son sevindiğimiz zamanmış meğerse.
Ama yok şimdi hakkını yemeyelim Hamburg maçı 2-0 oldu anda da çocuklar gibi şendim ve gelecek rakibi düşünüyordum,ama turun döneceği aklımın ucunda yoktu,fark geliyo fark derken rüyamız bitti ve uyandık en tatlı yerinde.Daha sonra bir sabah mamurluğu başladı yüzlerde,afyonumuz patlamamıştı.Hani yüzümüzü yıkadıktan sonra bile uyanamayız ya bir süre aynı o hesap,6 da 6 5 te 5 gibi hedefler bile uyandıramamıştı takımı,ama uyanmamızı geciktiren sebeplerde vardı elbette,en büyük etkende büyük kaptandı.Çok safça bir düşünceye kapıldı,onun görüşüne göre eski dava arkadaşları kurtaracaktı onu halbuki bilemezdi ki hatta tahmin bile edemezdi ipini onların çekeceğini.Halbuki biraz cesur olunsaydı bundan daha mı kötü yerde olacaktık,mesela Hamburg maçında Semih oynasa ya da Trabzon deplasmanında Lincoln kenarda oturmasa.
Hepsi geçmişte kaldı tabi ah diyip vah diyip sızlanmaya gerek yok ancak kaç Galatasaray'lı şu an Hamburg maçını düşününce üzülmüyor ya da içi sızlamıyor.O maçla yaşanmaz sürekli ancak o maç tarihin seyrini epeyce değiştirdi,belki büyük kaptan ve biz beraber büyüyecektik ve kupalara uzanacaktık o maç olmasaydı ya da büyük kaptan küçük hakan'ın etkisinde kalmasa yapmasa etmese kıymasa şu takıma hiçbiri olmicak.
Halbuki neydi ondan beklenen,Florya'da bozulan düzeni bir nebze olsun düzeltmesi yani düzenleyici olarak getirildi o koltuğa.Yıkıp yeni düzen kurması için değil,peki o ne yaptı ondan beklenenin tam tersini.Aynı bir pistonlu kap misali yabancıların tarafı çok daha üstteydi ve kaptandan beklenen onu dengeye getirmesiydi.Çekilin koçum açılın yapıcam ben bunu hehey nidalarıyla geldi kabın başına fakat o da nesi yabancılar küçüldükçe küçüldü bülent korkmazın ellerinde,gol kralı baros-üstün insan harry kewell bile yok olma tehlikesi yaşadılar.
Kaptan'ın bazı düşünceleri olabilir tabi,mesela hasan şaş'ın kiloları.2 ye bölünse 2 messi çıkar diye düşünmüş olabilir kaptan.şaka bir yana ancak yinede teknik direktörken yaptığı 5 hamle varsa 5 i de yanlış hamlelerdir.Tek doğru işi arda'yı tekrar hayata döndürmesi oldu.5 katı tamamlanmış iskambil kulesinin en üstünü yapmak üzere getirilmişti halbuki göreve,daha sağlam ve sallanmayacak şekilde koyacaktı son kartı,o ise zemini bozuk koçum diyerek eğik zeminde yapmaya kalktı,ilk katı bile koyamadıktan sonra skibbe'nin paslı düzenine döndü ve avrupa vizesi alabildi.Hakikaten sene başında kim düşünebilirdi ki avrupa vizesini son anda alacağımızı,kabustanda öteydi bu sezon.
Büyük kaptan konusuna gelirsek keşke biz onu sadece oyuncuyken görseydik,keşke bizim için hep kolu sargılı adam olarak kalsaydı ya da rakip golcülere korku salan insan olarak.O galatasaray ruhunun birebir tanımlamasıydı ta ki gençlerbirliği maçındaki kola kadar.O kol bile bizi yıpratamamıştı çünkü yeri o kadar yüceydi ki bizim için,Metin oktay neyse bülent kaptanda oydu bizim için,bizim jenerasyonunda bir ilahı vardı artık çünkü.Fakat kısa kariyerinde yaptığı o kadar çok yanlış şey varki,İlhan cavcav bile arkasından büsürü saydırmıştı galiba haklıydı.
Biz ondaki o karizmayı istedik,biz o dik görüşü görmek istedik sahada.Barça bile gelse yılmayıp pres yapan atak oynayan takımı görmeyi istedik.İstanbul belediye maçında güç bela tek gol atıp onun üstüne yatan ya da hacettepe karşısında halısaha maçı yapan 40-50 yaşındaki amcalar gibi oynamayı asla istemedik,bülent kaptan eminim kendi maçlarını televizyondan izlese acayip eleştirirdi o topu oynatan antrenörü,lincoln neden yedek derdi şöyle derdi böyle derdi.Kendi yanlışlarını görüş düzeltmek yerine o yanlışları yapmasa yani yerleşen taktik anlayışı bozmak yerine florya da asayişi sağlasa şu an şu yazı yerine daha yüce yazılar yazıyo olacaktık inanın.
Yönetimin yapması gereken ise o açık uçlu istifayı kabul edip büyük kaptana teşekkür etmek,daha sonrasında ise bu denli kaliteli takıma gelecek sene için vizyonu olan ve taktik teknik becerileri üstün bir antrenör getirmektir.ben öyle yıldız isimler de istemiyorum sadece bu takıma yakışır oyuncu istiyorum.yönetim neyi yapıp neyi yapamadığını sorgulamalı bence daha sonra bizim geleneklerimize de yakışıcak şekilde geleceği planlamalıdır seçilemem korkusu olmadan.Çünkü eğer sağlam temeller üstüne atıldığını görürse insanlar bu planlamanın kongrede seçilememe gibi bişey sözkonusu olamaz.
Öncelikle şu altyapı biraz elden geçmeli,bir eğlence yeri olmaktan çıkıp akademi haline gelmeli yani nasıl anlatayım şimdiki gibi hatır gönül üzerine değilde daha hazır çıkan oyuncular gerekli ve oynayacağı takımlara kiralanmalı.Fiziği üstün tekniği zayıf ya da tam tersi oyuncular çıkmamalı,her şeyden azar azar yapacak kapasitede oyuncular çıkarmaya gayret etmeliyiz aksi halde önceki yazılarda da vurguladığım gibi avrupayla baş etmemiz çok ama çok zor.Anadolu üzerinde sözde seçmeler değilde gerçekten adam gibi seçmeler yapılmalı ve anadolunun belli noktalarına üstler yapılmalı.Mesela doğu anadolu için ege için gibi,scout ekibini istiyorsak önce kendi ülkemiz içinde çalışan bir scout sistemi kurmalıyız.
Gerekli adımlar atıldığı ve gerekli planlar yapıldığı sürece 3-4 senelik bir süre zarfında tekrardan hak ettiğimiz konumda oluruz ancak bunun için önce sağlam bir kafaya sahip olmalıyız.Serinkanlı düşünüp herşeyi ince ince analiz etmeli öncelikleri ona göre belirlemeliyiz,günü kurtarmayı amaçlayan hamle ile günü kurtarabilirsiniz ancak kaybedecekleriniz çok daha büyük değerler olabilir.Örneğin Büyük kaptan gibi,hasan şaş'ımız gibi takımdaki en sevdiğim isimlerden olan ümit karan gibi,önemli olan günü kurtarabilirken diğer alanlarda da iyi olmak ve en azından geleceği tehlikeye atmamak.Ben en azından bir galatasaraylı olarak hala umutluyum,ee Hagi ne demiş:
"Galatasaray adının olduğu yerde umut vardır"
biz bu sözü unutmamalı buna göre davranmalıyız.Güle güle büyük kaptan,güle güle galatasaray ruhunun kel kafası hasan,güle güle aykırı insan ümit.
Not:diğer takımlara sataşmamaya ya da ilkemiz doğrultusunda diğer takımları küçültmemeye çalıştım.Sürç-ü lisan etmişsem affola,beğenmediğiniz ağrınıza giden taraf olursa silmeye ben hazırım bu yazıyı.Amacım hissettiklerimi galatasaraylı dostlarımla paylaşmaktı.
Gidin Allah Aşkına Ya
Gönderen anilkos zaman: 23:49
Etiketler: galatasaray
1 yorum:
Galatasaray derken, umut derken umutların ötesinde beklenmeyen bir isimle anlaşılacağında kim beklerdi acaba.
Eldeki bol pas yapabilen ve hücumu çok akıcı oynayabilen takıma bu tür oyunu çok iyi uygulatan bir hoca geldi. Rijkaard'ın adı sayesinde takımlarından istenmeyen adam haline gelen önemli bir kaç hollandalı'nın (Van der Vaart yada takımı ile ilgili bir sorunu olmasada Mathjisen) takıma katılımında sağlarsa birde üstüne kaleyede Kameni alınırsa ortaya çıkacak cuk sesi orta avrupadan bile duyulur :D
Yorum Gönder