Zoran Tosic



Futbolda doğrular olduğu kadar yanlışlar da olmak zorunda. Oyunu güzel kılan şeylerden en önemlilerinden biri de yanlışlar. Fergie'nin bir çok yanlış yaptığı oyuncu var uzun kariyerinde, fakat ManU tarihine kazandırdığı bir çok efsane oyuncu da var. Tosic için yanlış demek ne kadar doğru bilmiyorum fakat, bekleneni veremedi desek daha doğru. Kızıl Yıldız altyapısından yetişen Vidic'i, Moskova'nın Spartak takımından alıp parlatmışlardı, Tosic için direk geçiş yaptılar, Partizan'dan aldılar, olmadı. Satış listesinde deniyor, takas malzemesi olarak da kullanılabilir.

Ne Oldu da Biz Bu Duruma Geldik ?



Başlık Demet Akalın'ın şarkısından. 'Ne oldu da biz duruma biz bu duruma geldik ? Az mı sevdik..' diye gidenden. Önder Turacı için bu durum çok açıklayıcı bir tabir. Futbola iyice ısındığım zamanlardı. Fenerbahçe Emre'li Newcastle önündeydi, St.James Park'ta. Önder'i orada çok beğenmiştim. Maçı kaybetmiştik fakat, Sibierski atmıştı golü de. Hafızam beni yanıltmıyorsa şayet. Ondan sonra FM tabiriyle D RC pozisyonuna geçti Önder. Sağ bekte PSV deplasmanına kadar hep forma giydi.

Sonrasında Gökhan Gönül'ün gelişi vs. derken Önder back up oyuncusu haline geldi. Takımdan ayrıldı, Zico'da kendisi gibi olunca tekrar geldi. Aragones döneminde de değişen pek bir şey olmadı. Edu'nun ayrılışı sonrası Bilica'nın takıma uyumunun uzun sürmesi derken, yabancı kontejyanından faydalanarak ilk 11 çıkmaya başladı. Başlık burada devreye giriyor. Bilica'nın Lugano ile kusursuz uyumundan sonra Önder takımda yedek kalmaya başladı. Kız arkadaşıyla kavga etti, atardamarı kesildi. Hesabı da kesildi geç de olsa. Yolu açık olsun.

Özer'den Alex Yapmayın



Bir tartışmadır almış başını gidiyor..
Özer yeni Alex'tir diyorlar, onun veliahtı.
20 numarayı da almış, cuk oturmuş felan..
Fakat yanılıyorlar.
Türk futbolunun gelecekteki en büyük yıldızlarından birini de yanıltmalarından korkuyorum.
Özer'i Alex yapmalarından.
Bu sayfalarda 2-3 ay önce yazmıştım Özer'i, çoğu bilmiyorken.
Fenerbahçe için yeni bir fırsat olduğunu Özer'in.
Daha sonra Özer akımı başladı medyada.
Ki haklılar.
Sağ açık oynadı, sol açık oynadı, kaptanın yerinde oynadı.
Hepsinden yıldızlı pekiyi aldı Özer.
Peki Özer nedir, necidir?
En büyük özelliği nedir?
Özer, yeni Alex'tir diyenler acaba araştırıyorlar mı?
Biliyorlar mı ki Özer çift yönlü oyuncudur.
Biliyorlar mı ki sol bek dahi oynar ?
Özer'i Alex yapmak onun bir çok özelliğinden faydalanmamak demektir.
Sözün özü, Özer Alex'in yerinde de oynar, Emre'nin yerinde de.
Özer'den Alex yapmak, Baroni yapmakla aynı şeydir. (Mübalağa)
Not: Blog Schumacher hızında..

Pedro Rodriguez



Messi ile yaşıt neredeyse. Onun kadar parlak değildi tabi ki gençlik yılları. 22 yaşındaki Pedro altyapı ürünü. Ve Pep artık Henry'nin yerine yavaş yavaş onu monte ediyor. Yazının sebebi ise bu değil elbette. Barça maçını takip edemedim. Nete girdiğimde 3-1'lük sonucu gördüm. Ve direk olarak Pedro? dedim. Şaşırtmamış. 6 farklı resmi turnuvanın hepsinde gol. Büyük başarı yaptığı. Cumartesi Final günü. Pedro'yu bırakın da Barça takım halinde tarihe geçmek istiyor. Rakip Veron ve arkadaşları.

Carlos Giderken #2



Daha önceki platformlarda da hep yinelediğim buydu; isminin TSL ile yan yana yazılması bile şu dönemde nereye gittiği belli olmayan futbolumuz için büyük kazanç diye. Belki Fenerbahçe'ye oyun anlamında fazla bir şey veremedi fakat, starlık yönü, popülerlik yönü vs. vs. derken Fenerbahçe'ye sporun dışında kaldığı alanlarda çok şeyler kazandırdı Carlos. Ayrılık hayatın parçası, Roberto Carlos'un Fenerbahçe macerasıda perşembe günü son bulacak.

Takdir ediyorum yönetimi bu konularda. Samandıra ve Dereağzı tesislerine Can Bartu ve Lefter'in isimlerinin verilmesi gibi davranışlar yapılıyor. Futbolcu transferi sonrası takımın efsaneleşen futbolcularından bir tanesini de imza törenine getirsek fena olmayacak, bunlarda zamanla kültüre yerleşecek şeyler. Misal Real Madrid, Di Stefano'yu getiriyor. Galatasaray'da yapmıştı bunu bu yaz, takdir edilecek şeyler. Carlos'a teşekkür edilip, plaket verilecek. Yolu açık olsun.

Yılın Bidonu Melo



Fenerbahçe için ortaya atıldığında ismi gücü yetmez Fenerbahçe'nin demiştim, nitekim öyle oldu ve 25 milyon euroya Juve yolunu tuttu Melo. Artemio Franchi tribününü dolduran taraftarların bedduasını çok mu aldı bilinmez, 4 numaralı formasıyla olumlu çok az şey yaptı. Yılın bidonu ödülü hoş bir ödül, adamlar çok önemsemiyor, takılmıyorlar. Bizde olsa ''Hay efendim hakarettir şudur budur.'' Çok ciddi söylüyorum yılın bidonu olan bir Türk futbolcu gider dava bile açardı.

Ricardo Quaresma bu yıl 2. sırada yer alıyor. 2006 ve 2007'nin bidonu Adriano memleketinde harikalar yaratıyor; Melo için bir referans hani. Tabii ki şaka maksadıyla söylüyoruz fakat ciddi olmamız gereken konu; 2010 yolunda şansının azaldığı. Dunga'nın Cristian'ı izlediğini zannediyorum bence onu bir kere denemeye değecektir.

Dominguez Valencia'da



Olur da Villa giderse demiş olabilir Valencia yönetimi. Silva, Mata, Pablo Hernandez, Banega, Joaquin gibi orta saha oyuncularının yanında takımın santrafor hattında elle tutulur bir Villa varken, Dominguez takıma rotasyon anlamında kolaylık sağlayacak bir oyuncu. Rusya'da Rubin taraftarlarınca oldukça sevilmesine rağmen La Liga'nın çekiciliğine dayanamadı Dominguez. Artık Villa'nın forvette iyi bir partneri var.

Valencia yazın krizdeydi, en azından Villa ve Silva'yı bu kriz yüzünden satabilecekleri söyleniyordu. İlk 4 mücadelesi veren takımda Emery için Dominguez gibi adam büyük fırsat. El Chori'nin Rubin'den ayrılışı sonrası Hasan Kabze'nin eskiye oranla daha fazla forma şansı bulacağını söylemek için kahin olmaya gerek yok herhalde.

Fenerbahçe 3-2 Ankaragücü || Özer Hurmacı



Ankaraspor günlerinden takip ettiğim, özel bir ilgi duyduğum oyuncuydu Özer Hurmacı. Öyle ki ilk geldiğinde verilen Özgür Çek'ten daha çok şey getireceğine inandığımı belirtmiştim, orta sahanın her yerinde oynayabilecek bir oyuncuya, jokere ihtiyacı vardı Fenerbahçe'nin. İnanılmaz teknik, süratli, hırslı olan Özer Hurmacı aradığımız kan olabilirdi. Ligde 15 Hafta sonra ilk 11 başlamasının tek suçlusu Herr Daum'du. O bugün inanılmaz oynadı asist yaptı, çizgiden top çıkardı.

İbrahim Akın felan boş ver, Özer şu takımda solda banko oynar. Santos'u da beke çek. Al sana takım. Vederson ve Uğur da yedekleri olsun. Şu anki düşüncem bu oldu. Fenerbahçe'de gün geçtikçe gelişen bir değer varsa bu da Özer'dir, devam edecektir. İlerleyen yıllarda Sercan Yıldırım, Mehmet Batdal ve Serdar Eylik gibi isimlerle birlikte Türk Futbolu'nu sırtlayacaklarndan şüphem yok. Arda Turan gibi kendini kanıtlayacağına inanıyorum Özer'in ki bunu da başarıyor.



Ankaragücü 40 tane topçuya sahip. Bu durum Fikret Yılmaz için hem avantaj hem dezavantaj. Bir kere antrenmanda maksimum verimi almak çok çok zor 40 tane oyuncuyla. Avantaj olan tarafı fazlasıyla geniş olan kadro. Darius Vassel bugün çok iyi oynadı; Aydın'ı çok beğendim. Ankaraspor'un geçen sezon parlayanlarından olan Toguy Meye sonradan oyuna girdi, keza Madiou Konate. Bu takımın ligde orta sıralarda yer alması gayet şaşırtıcı. Yeni gelen Norveçli Sollied bu duruma el koyabilir.

Fenerbahçe'de ise Roberto Carlos'un son maçı oldu bence. Sarı kartı gördü, cezalı duruma düştü. Devre arasında da takıma veda edecek. Görünüm o yönde. Mehmet Topuz 3. haftadan sonra bir şekilde bu takımda şans buldu, sağ ya da ortada. Daniel Güiza attığı golle bir heyecan patlaması yaşadı. Takımın yaklaşık 1.5 ay sonra gelen galibiyeti ancak bu kadar zor olabilirdi. Fenerbahçe son bölümde baskılı olan taraftı, hak etti. Son pozisyondaki gol tartışması için yorum sizlerin.

Bitsin Artık Bu Çile



Takım Ankaragücü karşısına çıkıyor. Hedef mutlak 3 puan fakat maç seyircisiz. Kasımpaşa maçını kaybetmemizin nedenlerinden biri de seyircinin olmayışıydı. Takımı itecek bir güç bulunamamasıydı. Bu maçta seyircisiz. Karşımızda ligin önemli kadrolarından bir tanesi var, dikkatli olmak zorundayız. 8'de 8 rekorunu 4'te 4 rekorunun gölgesinde bırakma ihtimali var, Allah korusun. Gazetelerden bazıları Selçuk yerine Özer'i yazıyor Emre'nin yerine. İyi olur.

Andre Santos büyük olasılıkla yedek, Aziz Yıldırım ciddi şekilde uyardı, bugün de Daum onu yedek soyunduracak. Cristian Baroni'deki inanılmaz istikrar devam ediyor, nazar değmesin. Alex de Souza biraz formsuz keza Mehmet Topuz'dan daha olumlu şeyler bekliyoruz. Defansta Bilica-Lugano arasında uyum sorununun artık kalmadığını düşünüyorum. Carlos yerine Vederson başlıyor, solda inanılmaz bir organizasyon sorunu olacağını söylemek güç değil.

Keza 'Uğurinho' bu maçta ilk 11'de olacak gibi, kendisinin orta sınıf bir Anadolu takımına gönderirim ben yönetici olsam. Deivid ve Emre olmayacaklar bu maçta. Benim kadrom;

Volkan; Vederson, Bilica, Lugano, Gökhan; Andre Santos, Cristian, Selçuk, Özer, Alex; Güiza

Dean Ashton



Ashton'un yerinde olsak bir çoğumuz bunalıma girerdi herhalde. En sevdiği şeyden, işinden sakatlıklar nedeniyle ayrı kalmak, üstelik eski sağlığını da kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalmak çoğumuzun isteyeceği son şeylerden biri olurdu. West Ham'ın eski oyuncusu Ashton bir daha koşamama ihtimalinin olduğunu söylemiş. Futbolu zaten geçtim, koşamayacak olursam bu benim için inanılmaz bir eksiklik olur diyor. Gerçekten çok yazık. Dean Ashton örnekleri maalesef futbolun kendisinde var, üzücü.

Mustafa Sarp



Çeşitli yorumlar var bloglarda. İBB maçının son saniyeleriyle alakalı olarak. Mustafa Sarp formasını yırttı vs. Bazı gazetelerde yukarıdaki resme benzer şeyler çıktı, bazıları yazmadı ve daha bir çok şey. Ben olaya şöyle bir yorum farkı getirmek istiyorum. Bir takımın bana göre en önemli şeyi formasıdır; arma ve bayrak kadar değerlidir. Hatta daha değerlidir kulüplerde bence. Çünkü o formada insanın teri vardır, emeği vardır. Bir oyuncunun formasını yırtması demek bana göre onu sıradan basit bir bez parçası olarak görmek demektir; ki bu da bir gaflettir. Tabii ki oyuncunun o sinirle bunu yapmasını doğal olarak söyleyenler olacaktır, ama illa o formayı baştan aşağı yırtmasına da gerek yok.

Carlos Giderken#1



Acısıyla tatlısıyla ve daha bir çok şeyi geride kaldı artık. Fenerbahçe dünyanın gelmiş geçmiş en iyi sol bekine çubukluyu giydirdi, yaşı öyle ya da böyle. İlk duyduğunda büyük bir camianın başkanı: 'Carlos mu? Ha ha. Formasını bile alamazlar.' tarzı açıklamalar yapsa da Fenerbahçe ve Roberto Carlos adının birlikte anılıyor oluşu bile Türk Futbolu büyük kazançtı. Nitekim Cassio Lincoln, Elano, Andre Clarindo Dos Santos gibi yıldızlar buraya gelebiliyorsa, bunun yegane sebeplerinden biri Fenerbahçe; özelinde Roberto Carlos, Ariel Ortega, Nicolas Anelka gibi yıldızlardır.

Roberto Carlos'suz Fenerbahçe'de çoğu oyuncunun pozisyonunun değişeceği aşikar. Daum en basitinden Andre Santos'u sol beke çekmekle başlamalı işe. Devamında ara transfer dönemi çok iyi değerlendirilmeli ve takıma bir sol açık katılmalı. Vederson ya da Uğur'la yürümez bu iş. Yerli piyasından İbrahim Akın ismini söylemiştim, kendisi Fenerbahçe'ye de gelebilirim tarzı açıklamalar yapmıştı. En azından değerlendirilmesi çok şukela hareket olur; tabi azı dişlerinde öğütülmeyecekse.

Onun yanı sıra yabancı piyasasından Ricardo Quaresma olabilir. Tabi ki onun gelişi çok çok zor, sonuçta mutlaka peşinde La Liga, EPL, Serie-A'dan büyük takımlar olacaktır. Ve son alternatif, maalesef Tuncay Şanlı. Aziz Yıldırım ve transfer komitesi eğer mal değilse, Tuncay'ı Stoke City'den Fenerbahçe'ye getirmez. Tuncay'ın bana göre bu saatten sonra tek bir dönüş yolu var, o da kiralık olarak. Yani bedelsiz. Niye bedelsiz? E sorarım size, siz bedavaya verdiğiniz bir şeyi tekrar para ödeyerek alır mısınız?

Babbel Kovuldu



Çarşamba günü çok önemli bir maça çıkacak Stuttgart. Rangers'ın erken havlu attığı grupta, ikincilik için rakipleri Unirea Urcizeni önünde alacakları galibiyet onları son 16'ya taşıyacak. Fakat takım alacağı galibiyette son 16'ya kalacak kalmasına ama ligde de 16. sırada. Bardağı taşıran son damla Bochum maçı oldu, yine puan kaybettiler. Markus Babbel artık olmayacak. Bir kaç gün içinde mi Teknik Adam bulacaklar yoksa, Unirea sonrasına mı gelecek bu seçim ? Bekleyip göreceğiz.

Birkaç post altta da bir kovulma haberi vermiştik. AZ, Koeman'ı kovmuştu. Onlar yerine Dick Advocaat'ı getirdiler. Advocaat önemli bir teknik adam. Her ne kadar son 6 ayda 3. takımını değiştirse de AZ'ye en azından ucundan kıyısından faydası dokunacaktır.

Gaziantep B.B 1-2 Bucaspor



GASKİ tesisleri her ne kadar Gaziantep'in biraz dışında kalsa da, bu maça gidelim dedik babamla. Yarın da Antalya maçı var nasıl olsa. Rakip Bucaspor. Gaziantep B.B yıllardır olduğu gibi küme düşme hattının hemen üzerinde. Buca ise 2. haftadan beri deplasmanda kazanamıyor. Çok zevkli maç oldu. Özellikle Mehmet Batdal inanılmaz bir futbol sergiledi, inanılmaz. Hani Zlatan'ı izliyordum, öylesine bir tat bıraktı. Top kontrolü, dribbling yeteneği gerçekten muazzam. Üstelik her Türk oyuncusuna nasip olmayan bir yeteneği daha var; Amerikan tabiriyle Leadership.

Gerçekten düşündüğümde bu çocuk 4 büyüklerin istediği kadar varmış kanısına vardım. Fenerbahçe'de en azından sırıtmayacağı kanaatindeyim. Bu fizikte, bu sizede bu kadar ilginç işler yapan oyuncu olarak bir tek Zlatan İbrahimoviç geliyor aklıma. Gerisini siz düşünün.

Eskişehirspor 2-1 Fenerbahçe



Ligde ilk 10 maçın 9 unu kazanan Fenerbahçe'ye ne olduda bu duruma geldi hiç bilmiyorum.. Tabi ki oyuncular form düşüklüğü yaşayacak, bunlar işin doğası fakat 3 maçtır üst üste gelen yenilgileri bu sebep asla ve asla açıklayamaz. Sahada bir çok yıldız var zaten, bu adamlar hocasız da oynar, emin olun. Asıl meziyet onları maça hazırlamakta, form düşüklüğü olduğunda yerine bir başka oyuncuyu hemen takıma adapte edebilmekte. Bunun en kolay yolu, Rijkaard ile ülkemizde çılgınlaşan rotasyon. Daum bunu sağlamcı karakteriyle yapmıyordu başlarda ve sonuç maalesef ortada.

Genelinde sakin geçen maçta, kazanan takımdan Güiza ve Carlos yoktu sahada. Önder'in maç öncesi gelen kaza haberinin oyuncular üzerinde herhangi bir etki bırakmadığına eminim. Hani bakarsınız yarın birileri buna bağlar durumu. Hayır. Sakat Carlos'un yokluğunda solun rakip savunucusu tarafında Vederson ve onun önünde Brezilya Milli Takımı'nın forveti(!) Andre Santos vardı. Forveti diyorum çünkü bir ara ilk golden önce Semih-Santos çift forvet oldu sanki. Alex'in bir kafa dışında varlık gösteremediği, Gökhan'ın alışkın olduğumuz performansını yinelediği vs. bir maçtı, kaybettik.



Hani şu takımda Cristian Baroni olmasaydı bugün işler çok farklı olurdu. İnanılmaz kritik toplar kesti. Asıl umut Santos'daydı, fakat Cristian bambaşka oynuyor. Emre'nin yokluğunda görev alan Selçuk'un aklı Aragones günlerinde kalmış anlaşılan. Emre'nin oyuna girdikten sonra hafif çekingenliği vardı, doğaldır. Ve şu takımda keşke herkes bir Tota olabilse, bir Bilica olabilse.

Semih'in oynamaya mecalimi yok ya da isteksiz mi çözemedik. Yalnız bu iş böyle giderse Fenerbahçe'nin forvet hattında baştan aşağı bir değişiklik seyredebiliriz. Eskişehir'le bitirelim. Ümit ve Mehmet'in yokluğunda Youla karıştırıcı adam rolünü iyi üstlendi, Es-Es Adem'le sonuca gitti. Beşiktaş, Kasımpaşa ve Eskişehir.. Fenerbahçe maalesef doğru yolda değil.

Ronald Koeman Kovuldu



Son Hollanda şampiyonunun başına geçtiğinde kimse ondan yeni bir Van Gaal beklemiyordu elbette. Lale memleketinin saygıdeğer takımlarından biri olma yolunda ilerleyen şirin Alkmaar kentinin yegane futbol takımını, Eredivise'de iyi yerlere getirse yeterdi. Van Gaal sonrası dönemde AZ tepetaklak oldu. Ligde 6. sıradalar ve CL'de 3 puanla grubun dibinde Liege'in arkasındalar.. Koeman bugün kovuldu, Valencia dönemlerini anımsattı. Bir dönem Şota'nın geçtiği bu takım umarız hak ettiği yerlere gelir.

Tamam Geçmiş Olsun da



Kulüpte ilginç şeyler oluyor. Öyle ki bu saatten sonra alınacak galibiyetler felan pek de umrumda olmayacak. Bir başıboşluk, bir isteksizlik söz konusu sanki. Teki antrenörü iterek doğrudan soyunma odasına gider, teki dalga geçiyormuş gibi bir kalıyorum, bir gidiyorum der; gideceği takımı da söyler, teki (ya da ikisi) takım 3-1 yenildikten sonra soluğu barda alır, onlardan bir tanesi sabah antrenmana yetişeceğim derken ölümden döner, teki nişanlısıyla kavga eder, sarhoştur, gece geç saatlere kadar eğlenmiştir sakatken(Çeşitli spekülasyolar var). Atardamarı kesilir. Tamam geçmiş olsun da biraz çeki düzen..

Dünya Yıldızı (!)



Türkiye'nin en üst düzey liginde gol kralı olmuş, Avrupa'da 3. olmuş Türk Milli Takımı'nın bir numaralı golcüsü ve daha bir sürü başarısıyla kariyerini konuşturan, kendisine verilen şansları Dünya Yıldızımız'dan binlerce kat daha iyi Semih Şentürk 83. dakikada oyuna girdiğine tepki göstermiyorda, 2 sezondur yokları oynayan Dünya Yıldızı Daniel Güiza oyundan çıktığına tepki gösteriyor ve Fenerbahçe antrenörünü iterek doğrudan soyunma odasına gidiyor. Hadi 30. dakikada çıksan anlarız da, nedir bu tepki yani? Noluyoruz ? Kimse ve kimse Fenerbahçe'den asla ve asla büyük değildir..

Allen Iverson Sixers'da


Bundan önceki yıllarda inanılmaz para kazanan bir oyuncu kontrat elbetteki 874. planda. Hele de bu oyuncu ilk beşte ilk beş diye tutturan Iverson'sa. Kendisi efsane olduğu yere geri döndü. Kontratı 700.000 dolar. İnanılmaz ucuz gerçekten, Ivy gibi bir oyuncu için. Lou Williams sakat, 2 ay yok. Jrue Holiday henüz tam olmamış durumda; Iverson süper hamle. Hem eski günler yaşanacaktır. İlk maçı pazartesi Nuggets karşısı. Kaçar mı, valla kaçmaz.

Futbolu Bıraktıktan Sonra Spor Yazarı Ol Cenk İşler



Bir süredir yazamıyorum, Fenerbahçe utanç verici mağlubiyetler aldı, beni de burada mahçup etti, sorun değil. Bugün tekrar siftah yapıyoruz ve konuğumuz ünlü spor yazarı (!) ve futbolcusu Cenk İşler. Biliyorsunuz Kasımpaşa formasıyla Fenerbahçe'ye bir gol atınca basının inanılmaz ilgisini üzerinde bulan Cenk, Daniel Güiza'ya ''Büyük takım oyuncusu değil.'' yakıştırmasını yapmış; boynumuz kıldan incedir efendim. Kendisi büyük takım futbolcusudur, büyük futbolcudur. Kendileri ilk kırmızıyı kim görüre kendisini işaretleyip 13. dakikada kırmızı kart görmemiş kadar temiz bir futbolcudur, Güiza'nın hakkında ahkam kesecek kadar da bilgilidir hatta. Sağol Cenk..

Bülent Deriş



"Atmosferi fazla germemek lazım. Fakat haftasonunda farklı bir galibiyet elde edeceğimize inanıyorum. Fenerbahçe maçıyla birlikte gol yollarında yaşadığımız sıkıntıyı aşacağız. Buna inanıyorum"

Yani bu açıklamanın mantığı nedir ? Çıkıp yenerim de kardeşim ona kimsenin lafı yok. Bilmem kaç yıldır evinizde kaybediyorsunuz; bu kadar rahat konuşturan nedir bu adamı ? Ya da yönetici bazında yaptığı işler nedir ki bu açıklamayı koskoca bir camia adına yapabiliyor ? Fark atarmış, atabilirsin ona da tamam ama çıkıp da ''Fark atacağımıza inanıyorum.'' demek nedir yahu?

Fenerbahçeli Olmak



Fenerbahçeli olmak bu ülkede..
Fenerbahçeli olmak şikeci olmaktır..
Fenerbahçeli olmak ahlaksız olmaktır..
Fenerbahçeli olmak hakeme para (!) yedirmektedir..
Fenerbahçeli olmak zengin ama salak kulüp taraftarı olmaktır..
Fenerbahçeli olmak saçmalıktır; ne Fenerbahçesi..
Fenerbahçeli olmak suçtur..
Fenerbahçeli olmak taraftarın ağzını dağıtan sporcunun takımını tutmaktır.. Yersen!
Fenerbahçeli olmak Alex'i sevmektir, büyülenmektir..
Fenerbahçeli olmak Tanjevic'ten nefret etmektir..
Fenerbahçeli olmak olay çıkarmaktır (!)
Fenebahçeli olmak orta parmak yapan kadınla aynı takımı tutmaktır..
Fenerbahçeli olmak sahaya 15000 tane su atmaktır..
Fenerbahçeli olmak başkanına ana avrat küfretmektir..
Fenerbahçeli olmak başkanının derbi öncesi gönlüm x'ten yana açıklamasını sevinçle karşılamaktır..
Fenerbahçeli olmak tek olmaktır..
1'e 17 olmaktır Fenerbahçeli olmak..
Tekiz ve mutluyuz.. Var mı ?

NBA –Rookie TOP 10-



NBA –Rookie TOP 10-

Takımlar 8-9 maçı deviredursunlar; Hansbrough ve Griffin dışındaki çaylakları izlemeye başladık. Bizde bu döneme kadar oynayan çaylaklardan göze batan 10 çaylağı listeledik. Keyifle okumanız dileğiyle..

10- Toney Douglas (NY Knicks)

Cleveland’ın draft seçimi oyuncu, Knicks’te fena işler yapmıyor. Toney Douglas Knicks adına çıktığı maçlarda 23 numaralı formasıyla ortalama 16 dakika sahada kaldı. MSG’de Utah’ı tek başına yıkmaya çok yaklaşan Toney Douglas 9.3 sayı 1.6 ribaund ve 1 asist ortalamalarla oynadı. Guard rotasyonunda Duhon ve Robinson’la beraber Hughes ile de bir yarış içerisinde olacak Toney Douglas.

9- Taj Gibson (Chicago Bulls)

Bulls’un 26. Sırada Draft ettiği Taj Gibson; özellikle Tyrus Thomas’ın sakatlanmasından sonra meziyetlerini gösterme şansı buldu. Gibson ortalama 23 dakika sahada kalırken 7.3 sayı 5.0 ribaund 0.7 asist ortalamaları ile oynadı. Tyrus’un döndükten sonra ilk beşteki yerini kimse garanti edemez. Joakim Noah ve Miller ile hali hazırda pota altı dakikalarını paylaşıyor çaylak oyuncu.

8- Omri Casppi (Sacramento Kings)

İsrailli oyuncu için NBA’deki temsilcimiz Hidayet Türkoğlu ile benzer özellikler taşıdığı söyleniyordu. Takımın önemli skorerlerinden Martin’in kaybı sonrası çıkış yapan Kings’te katkısı yadsınamaz. Omri Casppi sahada kaldığı 21 dakika içerisinde 8.5 sayı 3.1 ribaund ve 1.1 asist ortalamaları ile oynayıp taraftarlarını memnun etti.

7- DeJuan Blair (SA Spurs)

Bir takım Draft öncesi problemleri olduğu söylendi ve seçilme sırası oldukça düştü. Pozisyonu için biraz kısa olsa da Blair, kısa sürede Popovich'in gözüne girdi. Girdi ki artık ilk beş başlıyor. Blair süre bulduğu 18.3 dakikada 7 sayı 7 ribaund gibi etkileyici istatistikler yakalamış durumda. Daha Duncan'dan öğreneceği çok şey var. Blair şu anda Draft'ın kazanan çaylaklarından.

6- Chase Budinger (Houston Rockets)

Saçı sakalı sarı olan bu çocuk, T-Mac'in sakatlığında forma şansı buldu ve bu şansı oldukça iyi değerlendirdi. Kenardan gelerek 10 numaralı formasını terletme şansı bulduğu 18.5 dakikada 9.3 sayı 3.3 ribaund ve 1.4 asist ortalamaları tutturan Budinger'ın 44. sıra seçimi olduğunu söyleyerek 5. sıraya geçelim.

5- Ty Lawson (Denver Nuggets)

Gerçekten bedavaya geldi Nuggets'ın eline. Nuggetslı taraftarların Anthony Carter'dan bunaldıkları zamanda çıkageldi zamansızca. Ve Billups'ın yedeği olarak başladığı maçlarda 3 numaralı formasının eşofmanından ortalama 21 dakika uzak kaldı. Bu süre zarfı içinde istatistikleri 10.3 sayı 2 ribaund ve 3 asist. Lawson doğru adamın, Billups'ın eline düştü.

4- Terrence Williams (NJ Nets)

Her ne kadar Nets sezona 0-10 (yanlış yazmadım ve okumadınız) ile başlasa da bu genç oyuncu gösterdiği performansla Frank'in gözüne girdi. Gerçi Frank'in Nets kariyeri artık sorgulanır olsa da Williams ortalama 29.3 dakika kaldığı parkelerde 10 sayı 6.4 ribaund ve 2.2 asist istatistikleri tutturdu.

3- Jonny Flynn (Minnesota Timberwolves)

Takımın Ricky Rubio ile birlikte arka arkaya seçtiği iki guarddan biriydi Flynn. Timberwolves'un başarılı point guard'ı takımı tek galibiyette olsa da 28.4 dakika boyunca elde ettiği 14.2 sayı 3 .3 ribaund ve 3.3 asist istatistikleriyle hafızamızda kalmayı başardı. Flynn'in ligin elit guardları arasına girmesi pek sürpriz olmayacaktır.

2- Tyreke Evans (Sacramento Kings)

Martin'in sakatlığı sonrası devraldığı 2 numarada çok önemli işler yapıyor Tyreke Evans. Takımının inanılmaz çıkışında bir diğer çaylak Casppi ile önemli roller üstlendiler. Tyreke Evans 33.4 dakika sahada kalıyor. Bu alan Jennings ile zirveyi paylaşıyorlar. Evans bu süreler içinde 16.8 sayı 4.4 ribaund ve 4.4 asist yaptı istatistik olarak.

1- Brandon Jennings (Milwaukee Bucks)

Avrupa tecrübesi çok iyi anılarla hatırlanmasa da; Brandon Jennings'in bu yıl ROY ödülü için en büyük aday olduğu açık. Son Warriors maçında 55 sayı atarak Redd amcaya selamını yollayan, NBA'in gelmiş geçmiş en iyi çaylak performanslarından birine imzasını atan Jennings 33 dakika sahadak kalıyor ve 25.6 sayı 4.4 ribaund ve 5.1 asist ortalaması ile oynuyor. Bu adam Kobe değil; istatistiklerden o çıkıyor hani. Bir çaylak!

Korkak Domenech



Konuşan isim Robert Pires. Villareal'in başarılı oyuncusu. Pires, bir saat sonra Play-Off'ta İrlanda'nın karşısına ülkesinin Milli takımının teknik direktörü Domenech hakkında bazı açıklamalarda bulundu. Kendisini korkaklıkla suçladı. Fenerbahçe-Tanjevic ilişkisinin bir benzeri Fransa-Domenech arasında geçiyor bence. Takımdaki oyuncuların resimdeki adama güveni yok. Maç zor olacak; İrlandalılar hırslı. Maçı izlersek yazarız buraya..

Semih'ten Ayrılık Sinyali



Beklenen gerçekleşiyor sanki.. Semih zorla yuvadan uçacak bu gidişle. Bir türlü düzenli forma şansı bulamadı Semih. Sahada yüreğiyle oynayan, kulübüne bağlı olan ve son yıllardaki yegane alt yapı ürünümüz olan bu oyuncuya sahip çıkmalıyız. Galatasaraylılar nasıl elin Avustralyalısına sahip çıkıyor biz de Semih'e o düzeyde sahip çıkmalıyız. Tabi ki Semih ve Harry Kewell'ı kıyaslamıyorum fakat yine de bir benzetme yapmak istedim.

Semih giderse, Güiza'da yolcu, forvet hattının baştan yapılanabileceğini söylesek hata etmeyiz. John Carew eğer Türkiye'ye gelecekse bu takım lütfen Fenerbahçe olsun. Topu tutabilen; Alex'ten maksimum faydalanabilecek bir santrafor tipi. Bu arada açıklama gelmiş transfer yapılmayacak diye; yalandır. Deivid, Carlos gibi adamlar gidecek deniyor gidecekse aynı kalmaz bu kadro, kalmamalıdır.