Premier League: 1. Hafta

Blackburn Rovers 0-2 Manchester City

Tabi ki o kadar para harcadı City, ister istemez bir baskı vardı Galli menajerin üzerinde. İddaa gazetelerinde Tevez'in olmadığı yazıyordu; fakat Tevez yedek arasındaydı ve sonradan oyuna dahil oldu. City, en ideal 11 ile başladı maça. Sağda stoperden bozma, Grygera tarzı Richards, solda geçen yıl Chelsea'den transfer edilen Bridge, orta göbek ise Toure-Dunne ikilisinden kuruluydu. Kalede ise Given vardı.

Orta sahada ise, Gareth Barry, biraz daha savunma ağırlıklı oynadı. City'nin Gerrard'ı kötü oynamadı ilk maçında. Onun 5 metre önünde ise daha çok kanada kaçan SWP ve İreland vardı. Bu üçlünün önünü ise bir başka üçlü süsledi. Her ne kadar çizgiye yapışıp kalsa da Robinho, tam bir lider gibi oynayan Adebayor ve Anelka formalı Craig Bellamy. Bellamy, özellikle ikinci yarı iyi toplar taşıdı ileriye.

Netice olarak bakıldığında, Rovers öyle iyi bir kadroya sahip değildi. Fakat geçen sezon evlerinde zor kaybeden bir yapıları vardı. City, kilidi SWP'nin taşıdığı topta Adebayor ile açtı fakat, Rovers özellikle Morten Gamst Pedersen ile Bridge'i perişan etti. Roberts ve Mc Carthy biraz daha iyi gününde, Given da kötü gününde olsaydı, çok farklı bir maç izleyebilirdik. City de ise, yeni transferlerden Adebayor'u çok beğendim. Keza Toure. Sağda Richards kademe bilgisi ile çok yararlı oldu. Sonuç olarak, City çok da haketmediği bir galibiyet aldı ama bu galibiyet, Hughes'u ve oyuncuları biraz olsun rahatlattı.



Manchester United 1-0 Birmingham City

Takımın önemli hücum silahları gitmiş, yerleri çok da iyi doldurulamamıştı. Manchester United, şu görüntüsü ile şampiyonluk şansı vermediğim takımlardan bir tanesi. Fergie, Rafael'in yokluğunda ikizi ile başladı sağda, başlarda biraz tutuk olsa da Fabio ilerleyen dakikalarda sınıfı geçti. Solda ise Evra vardı. Stoperde joker O'Shea ile genç Evans vardı. Onların önünde sistemin adam ettiği Darren Fletcher-Scholes ikilisine, Nani solda, Valencia ise sağda eşlik ediyordu. Rooney her yeri gezdiği maçta, Berba santrafor olarak görünüyordu.

Maçın başında ManU, birazda rakibin zayıflığından faydalanarak iyi oynadı ama Valencia ve Nani birer hayal kırıklığı oldular. Özellikle Valencia, çoğu pozisyonda doğru adamı -ki bu Berba'ydı- bulamadı. Hem o, hem de uyuklayan Berba adına kötü bir maç geride kaldı. Rooney ise Ronaldo'dan sonra takımın en büyük yıldızı olacak, bu belli. Fergie'nin serbest kullandığı genç ama bir o kadar da tecrübeli İngiliz, golünü de attı. Valencia-Fabio, Nani-Evra ikilileri pek uyum yakalayamadılar fakat zamanla oturacaktır.

Konuk Birmingham ise Jerome ve Rangers'dan defedilen Barry Ferguson ile etkili olmaya çalıştı. Fakat, klasik geri çekilme denemeleri yaptılar. Joe Hart, maç adına en iyi kazanç. Önemli kurtarışlar yaptı. Joe Hart'ı söyledik; Ben Foster'ı da geçmek olmaz ama. Foster, Community Shield kabusundan sonra çok iyi iş yaptı. 'Tek El' Van Der Sar'ın 2 aylık yokluğunu 1 ya da 2 sene sonra hep yaşayacaklar. Ben Foster, iyi oyunuyla kaleyi alabilir, Van Der Sar'ın bıraktığı dönemde.

Chelsea 2-1 Hull City

Ancelotti ve öğrencileri baskı kırıcı bir maç geride kaldı. Scolari ve Hiddink'in çoğu maç yapmadığını yapıp, Drogba-Anelka ile başladı Chelsea. Arkalarında Lampard-Malouda, reboundçular ve ön liberolar ise iki Afrikalı, Mikel-Essien'di. Defans dörtlüsünde ise Bayern'e transferi gündemde olan Jose Bosingwa sağda yer alırken, tersinde Cole, bu ikilinin arasında ise Carvalho-Terry başladılar.

Maçın başında yuhalanan Stephen Hunt ile anlamsız bir gol buldu Hull City. Bir anda gol oldu ve ilginçti bana göre. Şu an golü hatırlamıyorum ama zannımca boş kaleye idi. Daha sonra, Chelsea; noluyoruz dedi ve saldırmaya başladı. Lampard'ın pek de gününde olmayışı Chelsea'yi zorlarken aranan gol serbest vuruştan Drogba ile geliyordu. Turner'ın göz doldurduğu maçta ilk yarının bir diğer yıldızı Boateng'di Hull adına. Chelsea de ise Drogba günündeydi.

İkinci yarının başında inanılmaz bir gol kaçırdı Anelka Chelsea adına. Daha sonrasında organize, hoş, muhteşem ataklar izledik bir 20 dakika boyunca. Fakat 'vakit daraldı' sendromu ile birlikte Chelsea ataklarında o organizasyonu görememeye başladık bir süre sonra. Ancelotti, ikinci yarının başında oyuna aldığı Ballack'ın yanına Deco'yu da ekledi. Kalou da sonlara doğru oyuna dahil olurken, Hull; anlamsız bir şekilde yedek kalan Geovanni ve Kamel Ghilas'ı oyuna aldı. Fakat Drogba yine sonucu tayin etti. Bu galibiyetle, Ancelotti biraz da olsa, rahatladı.

Arsenal-Everton maçı ise Trabzon-Diyarbakır'a denk geldi. Evdeki anlamsız kalabalık o maçı tercih etti ve 1-6 gibi bir maçtan yoksun kalmış olduk. İşte EPL'de ilk haftada böyleydi. Stoke, Burnley'i 2-0 geçti. Wigan ise Downingli Villa'ya bir güzel uyarı verdi. Sunderland ise yeni transferlerle gerçekten çok güçlendi. Bolton için yolun sonu mu acaba? Fulham ise yine ilk 10 daki yerini alacaktır.

0 yorum: