5 saat 15 dakika


Nadal, Verdasco'yu 5 set süren maçta, 3-2 6-7 (4-7), 6-4, 7-6 (7-2), 6-7 (1-7) 6-4'lük setlerle mağlup ederek finalde turnuvanın iki numaralı seribaşı raketi, aynı zamanda ezeli rakibi Roger Federer ile eşleşti. Öte yandan teniste 5 saat 16 dakikalık rekoru ise ikili oynadıkları maçta 1 dakika ile kıramadı. Fakat Avustralya Açık tarihinin en uzun maçı olarak bu mücadele tarihe altın harflerle geçti.

Nadal-Verdasco maçı uzun yıllardır tenis severlerin görmediği bir karşılaşmaya sahne oldu. Karşılaşma sonrası her iki tenisçi de karşılaşmayı izleyenler tarafından ayakta alkışlandı. Kortlarda en son, bu kadar uzun süreli maça 1991 yılına şahit olunmuştu. Boris Becker'le İtalyan Omar Camporese arasında oynanan karşılaşma 5 saat, 11 dakika sürmüştü.

Verdasco ile Nadal'ın tie-breaklar'deki mücadeleleri, iki ismin aldığı fizik kurallarına aykırı sayılar, Verdasco'nun ace'leri ve forehand'inin azmi ile Nadal'ın bilindik dirençli mücadelesi maçın sonrasında akıllarda kaldı. Kimse maçın bitmesini istemedi. Setler ilerledikçe, özellikle oyunda belirli bölümlerde Fernando Verdasco'nun fizik olarak rakibine boyun eğmesi maçın kaderini etkiledi.

Maçın 4. setinde Nadal'ın maçı bitirme şansı olduğu sırada, Fernando Verdasco'nun tie-break'te küllerinden doğarak seti seri bir şekilde (7-1) bitirerek setlerde durumu 2-2'ye getirmesiyle birlikte ise tenisseverlerin adeta kalpleri bir teste tutuldu, heyecan bir set daha devam edecekti.

Maçın final setinde ise Rafael Nadal bir önceki sette özellikle tie-break'te bıraktığı maça geri döndü ve oyuna ağırlığını koyarak 6-4 seti alarak maçı bitirdi. Nadal oyunun final setinde durum 5-4'ken Verdasco'nun çift hatasıyla rakibinin servisini kırarak maçı bitirdi.

Fernando Verdasco maçı 95 winner, Rafael Nadal 52 winner ile maçı tamamlarken, Verdasco'nun yaptığı basit hata sayısı 76'yı bulunca iyi oyununa rağmen Nadal karşısında istediği sonucu alamadı. Nadal'ın maç boyu yaptığı basit hataların sayısı ise 25'ti. Toplamda Fernando Verdasco 20 ace ile servislerde günün yıldızı olurken, Rafael Nadal mücadelede 12 ace gerçekleştirebildi.

İlk kez bir Grand Slam turnuvasında yarı final oynayan ve Avustralya Açık'ta dünya tenisinin 1 numarası karşısında müthiş bir performans gösteren Fernando Verdasco ise maç sonunda finale yükselen Rafael Nadal kadar alkışı haketti, Rod Laver Arena iki raketi de ayakta alkışladı.

Nadal karşılaşma sonrası yaptığı açıklamada, "Yorgunluktan çok kendimi mutlu hissediyorum. Federer'le yapacağım final maçı zor olacak çünkü zorlu bir rakip" dedi.

Kariyerinde sadece iki şampiyonluk bulunan, daha önce Grand Slam turnuvalarında en iyi derecesi 4. tur olan, Rafael Nadal gibi bir Real Madrid fanatiği olan Verdasco çok uğraştı ama başaramadı. Verdasco'nun adı bir ara Hırvatistan'ın yükselen değeri güzel raket Ana Ivanovic ile de anılmıştı.

Tek erkeklerde Rafael Nadal (1) ile Roger Federer (2) arasındaki final mücadelesi Pazar günü TSİ ile 10.30'da oynanacak. Tek bayanlar finali ise Cumartesi günü Serena Williams (2) ile Dinara Safina (3) arasında TSİ ile 10.30'da gerçekleştirilecek.

Sporx

Seric Gitti!!


Siyah beyazlı takımda bu sezon başında Yunanistan'ın Panathinaikos takımından transfer olan ancak çok fazla forma şansı bulamayan Seric'le yapılan görüşmeler sonucu yollar ayrıldı. Seric ile Beşiktaşlı yöneticiler arasında yapılan son görüşme sonrası Hırvat futbolcunun mukavelesi karşılıklı olarak feshedildi.

Güle güle Seric. Hoşgeldin Ernst...

Matias Delgado Dönüyor


Sağ dizindeki sorun nedeniyle lige verilen arada İtalya'ya giden ve uzun süredir burada tedavi olan Delgado'nun bir hafta sonra İstanbul'a döneceği açıklandı. Yaşadığı sıkıntı nedeniyle istenilen performansı gösteremeyen Arjantinli oyuncunun, sakatlığı ile ilgili problemlerini giderdiği ve hazır bir şekilde geleceği ifade edildi. Siyah-beyazlı oyuncunun, sadece takımdan uzak kalması ve maç oynamaması ile ilgili eksiklerinin olacağı kaydedildi.

Özledim keratayı ya. Yusuf'u alınca durumu ciddidir demiştim ama beklenenden çabuk dönüyor.

Fabian Ernst Beşiktaş'ta


Beşiktaş Schalkeli ön libero Fabian Ernst ile anlaşmış. Sözleşme imzalanmış. Ernst, 30 yaşında ve 24 kez Alman Milli Takımı'nda oynadı. Ernst'i pek tanımıyorum ama istatistiklerine baktığımda iyi bir oyuncu. Beşiktaş'ın aradığı kan olabilir. Fakat Seriç'in yolcu edilmesi gerekecek. Ya da Cisse. Cisse takımda kalmış diye bir haber okudum sabah. Ama büyük olasılıkla gidecektir. 9 yabancısı var Beşiktaş'ın. Transfer isabet ama yabancı problemine takılmazlar umarım. Mustafa abi gelince yazar bir şeyler yorum bölümüne, anlarız bizde ne olduğunu, ne katkı vereceğini.

İspanya Kral Kupası

Valencia karşısında ilk maçı 3-2 kaybeden Sevilla, kendi sahasındaki rövanş maçının daha 9. dakikasında Marchena'yı durduramadı ve 1-0 yenik duruma düştü. Çabuk toparlanan Sevilla Kanoute'nun 36. dakikadaki golüyle beraberliği yakaladı. İlk maçı deplasmanda 3-2 kaybeden Sevilla'ya 1 gol daha lazımdı, çünkü 1-1 Valencia'nın turu geçmesine yarıyordu.

Valencia turu geçmek üzereydi ki sahneye Squillaci çıktı ve 90. dakikada attığı golle Sevilla'nın sahadan 2-1 galip ayrılmasını ve yarı finali çıkmasını sağladı.

Sevilla: 2-1 :Valencia
İlk karşılaşmada 0-0 berabere kalan iki takım, turun ikinci ayağında Nou Camp'ta karşılaştılar.

Ev sahibi ekip 35. dakikada Bojan Krkic'in golüyle ilk yarıyı 1-0 önde bitirdi.

İkinci yarıya hızlı başlayan Barça, Krkic'in 2. golüyle 2-0 öne geçti. 56. Dakikada Pique’nin attığı golden sonra herkes “maç bitti” diye düşünürken Espanyol ‘un 59 ve 69. dakikalarda ard arda bulduğu 2 gol, maça farklı bir hava getirdi ama 3-2'lik skorla Barcelona, İspanya Kral Kupası'nda yarı finale yükseldi.

Barcelona: 3-2 :Espanyol

2009 All-Star Yedekler


Doğu Yedekler

Orlando Magic: Jameer Nelson, Rashard Lewis
Boston Celtics: Paul Pierce
Atlanta Hawks: Joe Johnson
Toronto Raptors: Chris Bosh
New Jersey Nets: Devin Harris
Indiana Pacers: Danny Granger

Batı Yedekler

Phoenix Suns: Shaquille O’Neal
Los Angeles Lakers: Pau Gasol
New Orleans Hornets: David West
Dallas Mavericks: Dirk Nowitzki
San Antonio Spurs: Tony Parker
Denver Nuggets: Chauncey Billups
Portland Trail Blazers: Brandon Roy

Doğu seçimleri tartışılacağa benziyor. Batı'da Melo'nun hakkı yendi gibi. Yorum bölümünü boş bırakmayın ki fikir alışverişinde bulunalım.
Sol üstte anket var, katılırsanız sevinirim.

Nihat: "Spartak Moskova'ya Gitmeyi Düşünmüyorum"


Nihat Kahveci, Rusya'nın Spartak Moskova takımından kendisine transfer teklifi geldiği ve görüşmeler yapıldığı iddialarını yalanladı. Ara transfer döneminin kapanmasına 48 saat kala Spartak Moskova kulübünün Nihat'a, Real Sociedad'tan eski takım arkadaşı olan Valeri Karpin aracılığıyla transfer teklifi götürdüğü iddiaları ortaya atılırken, İspanyol kulübü de bir futbolcusu için görüşmeler yaptığını duyurdu.

Villarreal kulübünün yönetim kurulu üyesi Jose Manuel Llaneza, basına açıklalamasında futbolcu ismi vermeden transfer görüşmeleri yapıldığını doğrularken, ''Gerçekten bazı değişiklikler için hareketlilik var ve sonuç bekliyoruz. Masanın üzerinde görüşülen bir olasılık var, ancak çok şeylere bağlı. Şimdilik şartlar karşılanmış değil'' dedi.

İspanyol basını, söz konusu futbolcunun Nihat olduğunda ısrar ederken, İspanyol haber ajansı EFE'ye açıklam yapan Nihat, ''Ne transfer teklifi aldım ne de gitmek istiyorum. Uydurulan bu hikayeye en fazla şaşıran benim. Yine de sagı göstererek tek bir şey diyebilirim ki, takımdan gitmek için teklif alan ben değilim. Şu anda tek düşündüğüm bir an önce iyileşip tekrardan oynayabilmek'' şeklinde konuştu.

Newcastle'a Owen Şoku


Newcastle United Teknik Direktörü Joe Kinnear, dün Manchester City'e 2-1 yenilgiyle biten maçta ayak bileğinde çatlak oluşan Owen'ın, 6 ila 8 hafta forma giyemeyeceğini açıkladı. Owen'ın yanı sıra, orta saha oyuncusu Joey Barton'ın da ayağında çatlak olduğunu belirten Kinnear, ''Owen'ın üzerine bir de Barton sakatlandı. O da 10 hafta istirahat edecek'' diye konuştu.

Uzun zamandır başka takımlar ile ismi anılıyordu. Sakatlanması kendi adınada kötü oldu.

Dava Netleşti


FIFA, Fenerbahçe’yle Appiah arasındaki davada Ganalı oyuncuyu 2 milyon 280 bin euro para cezasına çarptırdı. Tüm talepleri reddedilen Appiah’ın lisansının askıya alınmaması için bu cezayı 30 gün içinde ödemesi gerekiyor.

Fenerbahçe'nin eski yıldızı sarı-lacivertli ekiple olaylı bir şekilde yollarını ayırdıktan sonra İngiltere ve İtalya'da çeşitli takımlarla antrenmanlara çıkmıştı. Son olarak Tottenham Hotspur ile idmanlara çıkan Ganalı yıldız geride kalan hafta bir de hazırlık maçında denendi.

Appiah için CAS yani spor mahkemesi yolu açık ancak uzmanların görüşlerine göre, Appiah'ın CAS başvurusu yapması halinde de sarı-lacivertli ekibin haklı çıkması bekleniyor.

Roger "The King" Federer



Yılar yılı tenis izlerim ilk defa böyle bir olayla karşılaştım. Gerçi voleybolda ayak, kafa vs varda teniste mi olmayacak diyesi geliyor insanın.

Rookie vs Sophomores


Rookie Team Roster

Michael Beasley (Heat) F Kansas State
Rudy Fernandez (Trail Blazers) G-F Spain
Marc Gasol (Grizzlies) C Spain
Eric Gordon (Clippers) G Indiana
Brook Lopez (Nets) C Stanford
O.J. Mayo (Grizzlies) G USC
Greg Oden (Trail Blazers) C Ohio State
Derrick Rose (Bulls) G Memphis
Russell Westbrook (Thunder) G UCLA

Assistant Coach -- Dwyane Wade


Sophomore Team Roster

Aaron Brooks (Rockets) G Oregon
Wilson Chandler (Knicks) F DePaul
Kevin Durant (Thunder) G-F Texas
Jeff Green (Thunder) F Georgetown
Al Horford (Hawks) F-C Florida
Luis Scola (Rockets) F-C Argentina
Al Thornton (Clippers) F Florida State
Rodney Stuckey (Pistons) G Eastern Washington
Thaddeus Young (Sixers) F Georgia Tech

Assistant Coach -- Dwight Howard

Çaylaklar kazansın, OJ Mayo MVP olsun.

Antalyaspor 0-2 Beşiktaş


Maç deplasmanda hemde Antalya ile. Adamlar son lig maçında deplasmanda galip geldiler. Devre öncesinde zaten çıkış yakalamışlardı. Böyle bir takımı deplasmanda devirmek büyük iştir her zaman. Tur cepte gibi. Maç boyunca Beşiktaş kontrollü bir oyun sergiledi ve oyunun büyük bölümünde maçın hakimiydi. Taraftarın özlediği Bobo bu maçta geri döndü. Attığı goller ile hep yine ne kadar iyi oyuncu olduğunu gösterdi hem de Beşiktaş'ın gol kısırlığına çözüm oldu. Maç öncesi oynayacaı bile belli değildi ama sahaya ilk 11'de çıktı.

Takımda Delgado sakatlığından dolayı, Zapo ise cezası nedeniyle kadroda yoktu. Yeni transferler Yusuf Şimşek ve Erkan Zengin bu maçta yedek soyundu. Erkan maçın 83. dakikasında Uğur İnceman yerine oyuna girerek bu sezon ilk defa Beşiktaş formasını sırtına geçirdi. Bu maçta Bobo-Holosko ikilisini çok beğendim. Çok çalıştılar. Orta sahadanda yeterli destek gelince herşey Beşiktaş için çok iyi oldu.

Bi dip not düşmek isterim. Antalyaspor Bobo'ya yarıyor. Sezonun ilk maçında 2-0 dan 3-2'ye çevirdğimiz maçta da iki gol kaydetmişti. Denizli hocayıda beğendim. Rakip takımı iyi irdelemiş. Bu sefer çok zeki bir taktikle deplasmanda çift önlibero ile oynadı. Tandemde Gökhan Zan ile İbrahim Toraman olunca mecburen çift önlibero oynadığınıda düşünüyorum. Eğer tandemdeki adamların önündekiler iyi olursa onlarda hatayı en aza indirirler. Bu futbolun altın kuralı gibi bir şey.

Antalya üçlemesinin ilkini kayıpsız atlatmak güzel. Hafta sonunda evimizde oynayacağız. Kupa maçıda evimizde. Bundan çok rahatız. Herşey iyi gibi şimdilik, ama nazar değmesin.

Spor Turu#1

Yeni bir seri. Bu seride blogda yer kaplamasının istemediğimiz haberleri verip, yorumlayacağız. İlk bölüm gelsin. 2-3 günde bir yapmayı planlıyoruz. Hayırlı olsun. Kerem'le başlayalım.


Günün bombasını Efes patlattı. Eski oyuncuları Kerem Tunçeri ile 2,5 yıllık sözleşme imzaladılar. E tabi, petrol fiyatları dibe vurunca çoğu Rus takımı oyuncularını kaybediyor. Pargo'nun Olmpiakos yolunda olduğu söyleniyor. Hatta anlaşmanın imzalandığı da. Kerem, Efes'e ilaç olabilir. Euroleague'den elenmenin sonucu olarak takım yavaş yavaş yenileniyor. Bir ara Fenerbahçe dedikodusu çıkmıştı ama yattı heralde. Fenerbahçe'ye ilaç olurdu ilaç. Perşembe günü TV başında Green'in Papaloukas'a karşı rezil oluşunu izlemek istemiyorum kardeşim. Kerem gibi fizikli guard bize çok fayda sağlardı. Ama Mahmut Uslu adam alacağız diyor. Bari Ender'e mi sulansak diyorum, vazgeçiyorum..


Bundesliga'da ilk yarı lideri Hoffenheim, Werder Bremen'in Fildişi Sahilli golcüsü Boubacar Sanogo ile anlaşmış. 18 gollü Ibisevic'in yerine alınan oyuncunun isabetli transfer olması biraz zor gibi. Bu sezon 8 maçta 1 gol attı. Demba Ba, belki onun performansını üst düzeye taşıyabilir ama Ibisevic'in sakatlığı gerçekten acı verici. Bu hamlenin, tamamen ''eyvah transfer dönemi bitiyor, maksat biriyle anlaşmak olsun'' diyen Hoffenheim yöneticilerini haklı çıkarması dileğiyle...

Utah Jazz'da şov yapan -Spurs maçı istatistikleri: 22 sayı 17 ribaund- Mehmet Okur, Tanjevic beni istemiyor demiş. Kafasına uymuyorum demiş. Suç Tanjevic'te bence. Mehmet Okur gibi bir potansiyeli göz göre göre harcıyor olması akıl alır şey değil. Umarım bu Eylül Polonya'da olursun Memo. Ancak şu da var. Takım Hidayet önderliğinde iyi gidiyor fakat Memo'nun bu takıma yapacağı etki, gerçekten olumlu olur. Tanjevic, inşaallah Memo'yu planları dahilinde tutar.



Şu sıralar kulüp bulmakta zorlanan Gravesen futbolu bırakmış. Fotomaç'a zamanında çok ekmek yediren Gravesen, her daim bizimkilerden biriyle anılır. Everton dönemi sonrası hep düşüşteydi kariyeri. Kendisini isteyen çıkmayınca futbolu bırakmış. Kötü oldu onun için. Aslında Fenerbahçe alabilir miydi Gravesen'i? Ama böyle kumara gerek yok heralde.

En Büyük Koz: Kemal Kılıçdaroğlu


Blogta siyasi içerikli şeyler yazmayı sevmiyorum ama kendimi fazla tutamadım. CHP en büyük kozunu oynayarak İstanbul Büyükşehir Belediye adayı olarak sayın Kılıçdaroğlu'nu gösterdi. Kadir Topbaş efendinin İstanbul'a verdiği katkı ortada. İki güne kadar pek kimse Kılıçdaroğlu'nu tanımıyordu. Melih Gökçek ile düellosunda sonra bana göre ün kazandı ve sevilmeye başladı. Kendisi ODTÜ'yü yıkarım diyen İ.Melih Gökçek'i çok güzel alt etti ne kadar Melih Gökçek buna katılmasada. Yolsuzluk yapan "şerefsizdir" diyen ve her bi şeyi ortaya çıkan adama gidipte Ankara halkı oy vermez herhalde. Eğer verirlersede bu halka iyilik müstahak. Ondan dolayı Murat Karayalçın'a güvenim sonsuz. Ankara adayı için acele etti demiştim Deniz Baykal ama demek ki planı İstanbul'a aday olarak Kılıçdaroğlu'nu koymakmış. Kılıçdaroğlu'nun kendisi de belediye başkanlığı yapmak istemiyorum diyordu her fırsatta. Yıllar sonra CHP'den çok umutluyum, hadi hayırlısı bakalım.

Kılıçdaroğlu'nun elinde İstanbul hakkında da belgeler varmış. Kadir Topbaş'ı düelloya çağrıyor. Peki gelir mi? Bence yemez gelmesi seçimden önce

All-Star: Starting Five


by Gürkan on gencsubaylar

Alanzinho Trabzonspor'da


Trabzonspor, Norveç'in Stabaek Kulübü'nün Brezilyalı sol kanat oyuncusu Alan Carlos Gomes Da Costa ''Alanzinho'' ile anlaşma sağladı. Kulüp başkanı Sadri Şener, yaptığı açıklamada, Norveç Kulübü ile dün anlaşmaya vardıklarını belirterek, ''Şu anda Almanya'dayız. Oyuncu birazdan Almanya'ya gelecek ve onunla da 1 yılı opsiyonlu olmak üzere 4,5 yıllık sözleşme imzalayacağız'' dedi.

25 yaşında ve 1.64 metre boyundaki Alanzinho'nun transferinin 3 milyon 900 bin euroluk bir bonservis bedeli ile gerçekleştiği ve ödemenin uzun bir vadeye yayıldığı bildirildi. Alanzinho'nun Norveç'te 2007 ve 2008 yıllarında en iyi orta saha oyuncusu seçildiği, Stabaek takımında 83 maçta toplam 19 gol attığı da belirtildi.

Bakalım bu adam Trabzon'un nerdeyse tek sounu olan sol tarafa ilaç olabilecek mi? İki sene üst üste bir ligte yılın futbolcusu seçilmek boru değil yani.

Guiza ve Fenerbahçe


Merhaba Terlikseverler.

Bizim bu Guiza'ya bi haller oldu.
Eskiden takımı ateşlerdi, taraftarlar aranan ruh Guiza demişlerdi ama yanıldık.
Geçen sezon Mallorca'da 27 gol atan,
Barça, Real Madrid gibi takımların ağalarını sarsan,
Penaltı atmadan koskoca La Liga'nın gol kralı oldu.

Bu sene büyük umutlarla geldi.
Eşi yüzünden daha da medyatikti.
İlk maçlarında golle buluştu.
Koşuyordu, mücadele ediyordu, çabalıyordu elinden geldiğince.
Taraftar artık tamamdır, Guiza geliyor dedi.

Fakat lig başladı, Guiza'ya bir haller oldu.
Beşiktaş ve daha nice maçlarda öyle bir kaçırdı ki golleri.
Eyvah dedim izlerken.
Küçük Emrah havasını da bir yere kadar taşıdı.
Trabzon maçında yerini Semih'e bırakırken yuhalandı.
Oysa bugüne kadar hep alkışlanıyordu.
***
Kendi yetmemiş gibi Alex'i de bitirdi.
Topu alıyor veriyor ve kaç Allah kaç.
Hiç teknik becerisi yok gibi. Kaleciyle karşı karşıya kaldığında %100'lük pozisyon değilde %50'lik gol pozisyonu oluyor Fenerbahçe için.
Onu en çok destekleyen kimdi?
Cevap doğru, Luis Aragones.

Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum, Aragones'in de tahammülü kalmadı gibi.
Çıkarıyor Guiza'yı artık.
Alex kadar kolay değil elbette (!)
Ne de olsa vatandaşı.
Vatandaşı ya 35'lik Josico'yu kolundan tuttu getirdi. Sonuç 0!
Josico'yu şimdi Alex'in yerine alıyor.
Yazıklar olsun!

Geçen Sivas-Galatasaray maçı değerlendirmemde değindim bu konuya.
Alex durur durur maç alır diyordum.
Örnek olarak da Randers maçını verdim.
Ama bizim ki Alex'ten Ronaldo gibi oynamasını istemez mi.
Koşmuyor diyor Alex için.
Kondisyonu yetersizmiş.
Kabul, çık sen oyna o zaman.
Antrenmanlarda hergün birileri senin yaşını yere vurmamak için bizim kadar koşuyor diyordu.
Çık oyna o zaman.
Kandırmayalım kendimizi!

Alex bu takımın beynidir, beyinden öte.
Şimdi de TV'deki yorumcu abilerimiz konuşmaya başladılar:
''Yok Guiza şu da bu da Bermudez ayrıldı da sistem iyi değilde.''
Boş bunlar boş. İnanın hepsi boş. Hiçbiri Guiza'nın başarısızlık nedeni değildir.
Sevgiliyse sevgili kardeşim. Kadıköy'e geldi yeni sevgilisi.
Sistem mi?
Carlos'un açtığı güzelim topu boş kaleye gönderemiyor, onlarca pozisyon kaçırdı.
Doğru, sistem bu!

Batman için de bunları dedik.
Adam PSG'de şimdi.
Belki de geri gelecek.
Ama Kezman akıllıydı.
Rakibi bozardı.
En azından çok boş ise vurduğunu gol yapardı.
Guiza gibi değil yani.

Mallorca, Guiza'nın takımıydı tam.
Orta sıralarda oynayan çoğunlukta kontra atak oynayan takım.
Guiza'da açık alanda koşar vurur, gol olurdu.
Fenerbahçe büyük bir takım.
Öyle kolay kolay kontraatak oynamaz.
Ona göre oynasın.
Oynayamayacaksa kimse vazgeçilmez değil.

Semih'i ancak babası ilk 11 oynatır, Rıdvan Dilmen'in dediği gibi.
Nedir bu takıntı?
17 gol attı işte kapı gibi.
''İlk 11'de oynayamaz da şu da bu da''
İstediği kadar oynayamasın.
Alex'i oynatır en azından.
Alex, daha iyi anlaşıyor onunla.
Semih, Guiza gibi kaç kaç oynamıyor.
Alex ile mesafeli duruyor.

Son olarak Aragones ile ilgili.
1 puan iyidir diyor.
Uzun zamandır kulüp takımı çalıştırmadığından heralde.
Ya da beyninde sorun var.
Birileri buna anlatsın.
Fenerbahçe için bir puan iyi değildir.
Çubuklu'nun amacı TSL'de her maç 3 puandır.
Avrupa ortamında işler değişebilir.
Ama ortam TSL ise...
Üzgünüm Lui...

Bir sonraki yazıda görüşünceye dek.. Hoşçakalın..

Gole Gel #4: Frank Lampard



Sahadan 3-1 galip ayrılan Chelsea'de galibiyetten çok Lampard'ın 40 metreden attığı jeneriklik füze konuşuldu. Chelsea'nin diğer gollerini Ballack kaydetti. Lampard'ın 90'a giden mükemmel frikiği gecenin final golü oldu...

Nobre-Bobo-Delgado Sorunsalı


LİG TV Beşiktaş muhabiri Ömer Güvenç'in verdiği bilgilere göre Beşiktaş'da 3 futbolcu yuvadan uçmak üzere.. Güvenç'in iddiasına göre Fransa'nın önemli kulüplerinden Saint-Etienne yöneticileri Beşiktaş-Denizli maçında Delgado ve Bobo'yu izlemek için tribünde yer aldı. Fransız kulübü yöneticileri önümüzdeki günlerde bu iki futbolcu için Beşiktaş Kulübü ile masaya oturacak. Saint-Etienne yöneticileri bu konuda Bobo ile de anlaştı. Beşiktaş'ta sürekli forma şansı bulamayan Bobo'nun bu teklife sıcak baktığı, Delgado'nun yüksek bonservis bedelinin ise sorun oluşturabileceği iddia ediliyor. Ancak Saint-Etienne kulübünün bu iki futbolcuyu özellikle çok istediği belirtildi..

Bir başka iddia ise Nobre hakkında. Nobre'ye de çok ciddi bir teklif geldiği ve Türk vatandaşı olan futbolcunun bu teklife evet dediği belirtildi. Nobre'ye teklifte bulunan takımın da Fransa ekiplerinden biri olduğu iddia edildi. Öte yandan takımdan gönderilmesi için çaba harcanan Seriç'in de gizlice ülkesine gittiği ve burada kendisini isteyen bir takımla masaya oturduğu konuşuluyor.

Galatasaray'a Lincoln Depremi


Taraftarın sevgilisi Lincoln sakatlığı nedeniyle Sivasspor deplasmanında forma giyememişti ve eksikliği önemli ölçüde hissedilmişti. Yarın Sivasspor ile oynanacak kupa maçında ve cumartesi günü ligde oynanacak olan Denizlispor deplasmanında da forma giymesinin imkansız olduğu öğrenildi. Malatyaspor maçında dizine aldığı darbe sonrasında sakatlanan ve oyunu yürüye yürüye terkeden Lincoln'ün sakatlığının pek önemli olmadığı sanılıyordu. Ancak tedavi süresi başladığında Lincoln'ün ağrılarının azalmadığı ve en az 10 gün sonra iyileşme sürecine girebileceği öğrenildi.

Galatasaray'ın Fortis Türkiye Kupası'nda, Bank Asya Ligi ekipleri Altay ve Malatyaspor ile oynadığı iki karşılaşma oldukça önemli sorunlar açtı. Altay maçında sakatlanan Servet hala forma giyemezken, Malatyaspor maçında sakatlanan Lincoln de G.Saray'ın zorlu maç trafiğine girdiği şu günlerde sarı kırmızılı fomadan uzak kaldı. Lincoln'ün Denizlispor maçından sonra Sivasspor ile oynanacak kupa rövanşında da forma giymesinin riskli olacağı ancak Brezilyalı yıldızın Kayserispor ile oynanacak maça kadar iyileşmesinin umulduğu öğrenildi.

Ryan Giggs İle Uzatılıyor


İngiltere Premier Lig takımlarından Manchester United'ın teknik direktörü Alex Ferguson, Galli orta saha oyuncusu Ryan Giggs'in sözleşmesinin uzatılacağını söyledi. Ferguson, Haziran ayında sözleşmesi dolacak olan 35 yaşındaki oyuncuyla ilgili olarak, ''Ryan'ın sözleşmesini tabii ki yenileyeceğiz. Bu sezon takıma çok katkı sağladı. Yaşıyla birlikte tecrübesi de artıyor'' dedi.


''Ryan, İngiltere'de yılın futbolcusu seçilebilirdi'' diyen Ferguson, deneyimli futbolcunun, belli bir yaşa gelince sakatlıklarla boğuşmayan nadir sporcularından biri olduğunu belirtti. 19 yıldır formasını giydiği Manchester United'ta 10 Premier Lig, 2 de Avrupa Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu gören Giggs, İngiltere Federasyon Kupası'nı 4, Lig Kupası'nı da 2 kez kaldırdı.

M.City'nin Son Bombası: Jose Mourinho


Haberi görünce şaşırmadım desem yalan olmaz. İlk önce bizim medya sallıyordur demiştim ama haberi Tuttosport'ta görünce hiç değilse bir şans verdim.

İtalyan spor gazetesi Tuttosport, Manchester City'nin Abu Dhabi'li sahibi Mansour Bin Zayed al Nahyan'ın, Inter'in Portekizli teknik direktörüne 15 milyon euroluk teklif yaptığını iddia etti. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Mourinho ise, bu büyük teklifi yalanladı ve 2011 yılına kadar Inter'le kontratının olduğunu ve bunu tamamlamak istediğini ifade etti.

FA Cup: Liverpool 1-1 Everton

Maç sönük başladı. 27'de Lescott'un golü gelince Liverpool açıldı. İkinci yarıda baskıyı iyice hissettirdiler, rakiplerini iyice boğdular. Soldan Dossena, sağdan Kuyt ile sürekli aç ayı misali Everton kalesine saldırdılar. Torres'in harika pası Gerrard da; Gerrard'ın harika şutu ağlarda hayat buldu. Geriye kalan dakikalarda bir Anfield Road klasiği daha yaşandı. Liverpool, yine gole ihtiyaç duyduğu bir zamanda tıkandı; Everton Anfield'den istediğini alıp çıktı. Haftasonu Everton son dakikada 1 puanı kurtarmıştı; bu beraberlikle çok daha fazla şey elde ettikleri kesin. Zira, Liverpool artık Goodison Park'a gitmeye mecbur...

Biten Bir Günün Teması: Küfür

Turkcell Super Lig'de 17.Hafta maçları olaylı başladı. Ben 24 Ocak 2009 Cumartesi gününün temasını küfür olarak seçiyorum.

''Saha şartlarında kimsenin sakatlanmaması en önemli olan olay. Ümit'in bir faul beklentisi nedeniyle yan hakeme söylediği çirkin söz nedeniyle kırmızı kartı gösterdim. Küfür ettiğini söyledi."


''Öncelikle şunu söyleyeceğim. 13 senedir 1.Lig'de top oynuyorum hiçbir hakeme küfretmedim. Bugün de küfretmedim. Ben orda topu kaybetmenin üzüntüsüyle buza tekme attım ve hakem de bana kırmızı kart gösterdi. Ben orda buzun üzerinde kaydım, acımdan buza tekme attım. Bu sahalarda oyun oynamak kolay değil. Ama ne oldu neden kırmızı kart gördüğümü anlamadım. Açıkçası bir açıklama bekliyorum.
Yan hekeme de sordum, ben sana küfür ettim mi diye sordum hayır dedi ama üzerine su gelmiş. Herhalde öyle bir şey. O pozisyonda benim hakemle bir işim yoktu. Orta hakem yan hakeme uymak zorunda. Ne konuştular bilmiyorum ama dediğim gibi bir açıklama bekliyorum.
10 kişi kalmamız tabii ki bizi biraz daha zor duruma düşürdü ama kaybetmemizde asıl etken saha şartlarıydı. Bu şartlarda bence oyun oynanmamalı. Gerekirse iptal edeceksin. 2 hafta sonra 3 hafta sonra saha ne zaman uygun olacaksa o zaman oynatırsın. Buz üzerinde kayarken baldırınıza bir şey takılsa baldırınız olduğu gibi açılır.
Biz maçtan önce de söyledik. Yazık günah. Sonuçta bu futbol ve insanlar ekmeğini kazanıyor. Sakatlıklar olabilir.''
"Zapotocny küfrettiğinden dolayı direkt kırmızı kart gösterdim. Ben anladım onun ne demek istediğini. Detaya girmek istemiyorum. Oyuncu zaten maçtan sonra hakem odasına geldi ve özür diledi. Belki de baskı ortamından etkilendiğini ve futbolculuk hayatının geri kalan kısmında bunu bir daha tekrarlamayacağını belirtti. Yöneticiler de geldi ve yaşananlardan dolayı üzgün olduklarını söylediler. Onlara da teşekkür ediyorum. Rüştü de sağolsun büyük çaba gösterdi özellikle tribünlerden atılan yabancı maddeler konusunda.
Şimdi özel bir durum vardı. Ben orada sadece kendimle ilgili bir durum hakkında kırmızı kartı çıkardım. Kamuoyunun da bunu bilmesine ihtiyaç vardı. O yüzden bu açıklamayı yapmayı uygun gördüm."

Sen Mutlu, Obama Mutlu, LeBron Mutlu...

Foto, dün geceki Cavaliers-Warriors maçından. Çoğunuzun hatırlayacağı gibi, LeBron; Barack Obama'nın seçim kampanyasına 20.000 $ katkıda bulunmuştu. Washinghton'da bulunmak isteyeceği şüphe götürmez bir yargıydı ama Cavs maçları buna engel oldu. O da desteğini vermiş Obama'ya. Uğurlu gelmiş heralde. Buzzer-beater ile maçı kazandırdı.

Sivas Başaracak mı?/ 2-0

Şüphesiz TSL 17. Hafta'nın Fenerbahçe-Trabzonspor maçıyla birlikte en önemli olanıydı bu maç. 1 ve 3. sıradaki takımları karşı karşıya getiren maçta 4 Eylül'de Sivasspor 2-0 ile gülen taraf oldu. İkinci yarıda Sivas'ın golleri geldi. Goller, 51'de Abdurrahman Dereli'den, 66'da Sezer Badur'dan.

Korkutucu zemin şartları, Sivasspor'la oynayacak takımlar için zorlaştırıcı bir etken. Bundan Sivas'ta etkileniyor tabi. Artık şöyle bir durum oluştu, Sivas'la oynayacak takımlar; deplasman avantajını 2. yarı içeride oynamak değilde, 2. yarı dışarıda oynamak durumuna çevirdiler. Sivas'ın Türkiye'nin en soğuk yerlerinin başında gelmesi bunun en büyük etkeni.


Galatasaray'da böyle bir ortamda başladı maça. Sivaslıların fikstür değişikliği talebini reddeden yönetim, maçı Sivas'ta oynama kararı aldı. Zemin bozuktu, bazı yerlerde göletler vardı. Maçı 30. dakikadan itibaren seyretme şansı buldum. İkinci yarı futbol daha kaliteliydi. 15 dakikada zaten futbol adına pek de önemli bir şey yoktu. Galatasaray ve Sivasspor takımları sürekli pas yapıyorlardı, tartarak oynuyorlardı birbirlerini.

Son dakikada Ümit Karan kırmızıyı gördü. Bir Fenerbahçe taraftarıyım ve Sivas'ın kazanmasını istiyordum. Fakat kart fazla abartı geldi. Ümit Karan yere düşüyor ve yere su göleti nedeniyle düştüğünden dolayı, oraya vuruyor. Vuruştan çıkan su damlacıkları hakemin üstüne gelince kırmızı kartı yiyor.

Şimdi bu durumda, çok da faulluk bir durum yok ki Ümit Karan, faule tepki verdi diyelim. Tamamen yardımcı hakemin art niyetliliği. Birçok insanın dile getirdiği ''Yardımcı hakem, orta hakemi yakıyor.'' faktörü bugün tamamen gerçekleşmiştir. Bursa-Trabzon maçı da buna örnek teşkil ediyor. Ya da Fenerbahçe-Denizli maçı da.

Maça dönelim. Galatasaray 10 kişi kalınca, Bülent Uygun rakibin gol yollarında etkili olamayacağını düşündü ve Açık alanda oldukça başarılı, bire birde rakibi çalımlama kapasitesi olan Balili'yi alıp Muhammed Ali'yi çıkardı. Maç başında Tum-Yıldız olan forvet ikilisi Balili-Yıldız'a döndü ve bu ikilinin arkasında Tum oynamaya başladı. Bu taktik açıdan olumlu bir hamleydi ve Musa Aydın'ın etkili oyunu gelmeye başladı. Tam bu sırada, Abdurrahman Dereli'nin vurduğu şut ağalarla buluştu ve Sivas öne geçti.

Ondan sonra yine Bülent Uygun taktik anlamda şov yaparken, Galatasaray'ın geride olan hocası Michael Skibbe, anlaşılamayacak bir kararla, Milan Baros'u oyun kenarına aldı. Yaser Yıldız onun yerine oyuna girdi. Hemen hatırlayalım. Fenerbahçe-Randers maçı. İlk maçı evinde Fenerbahçe 2-1 kazanmıştı. İkinci maçta Randers'ın topları direkten döndü ve Randers oldukça etkili. Zemin yine bozuk. Alex hiçbir şey yapamıyor. 60 dakikada ayağına top değmemiş. O sırada oyuna, hafızam beni yanıltmıyorsa, Tümer giriyor. Herkes Alex çıkacak diye beklerken Appiah kenara geliyor. Olan da ordan sonra oluyor. Alex 15 dakikada biri Kezman'a biri de Deivid'e olmak üzere iki asist yapıp bir de gol atıyor ve Fenerbahçe 3-0'lık sonuçla bir üst tura çıkıyor. Baros da öyle işte. Durup durup maç alacak yetenekte bir ismi çıkarıp Yaser Yıldız'ı almanın bir açıklaması olamaz.

Bülent Uygun ise, orta alanın çok ofansif olduğunun farkında olacak ki (Tum-Onur-Musa-İbrahim Dağaşan) Tum'u kenara alıp, yerine Sezer Badur'u alıyor. Sezer Tum'un yerinde döktürüyor ve bir de golle bunu süslüyor. Uygun boş durmayıp 80. dakikada Sylla'yı, Musa'nın yerine alıp mücadele gücünü yükseltiyor. İşte yeni bir Türk hoca doğuyor bence. Mükemmel yönetti takımını.

İşte bu şekilde, Sivas; Galatasaray'ı ikinci yarının belirli bölümlerinde boğdu. Hatırlatalım, Emre'nin son dakikada az farkla dışarı giden kafası belki de şampiyonu belirleyecek.

Sivas bomba gibi geliyor. Başarmalarına az kaldı. Keyifle izlemeye devam diyoruz.

Skibbe için bir not: Böyle devam edersen, Kadıköy'de bayrağı NAH dikersin...

Sivasspor: 2 - Galatasaray: 0

Stat: 4 Eylül

Hakemler: Yunus Yıldırım, Mustafa Emre Eyisoy, Erdinç Sezertam

Sivasspor: Petkoviç, Sedat, Bilica, Abdurrahman x, Murat Sözgelmez, Ibrahim, Musa (Dk. 80 Sylla), Onur, Mohammed Ali (Dk. 46 Balili), Tum (Dk. 59 Sezer), Mehmet Yıldız

Galatasaray: De Sanctis, Emre Aşık, Hakan Balta, Volkan, Ayhan, Sabri, Barış (Dk. 75 Aydın), Mehmet Topal, Arda, Milan Baros (Dk. 61 Yaser), Ümit Karan

Gol: Dk. 51 Abdurrahman, Dk. 66 Sezer (Sivasspor)

Sarı Kartlar: Dk. 78 Yaser, Dk. 84 Emre Aşık (Galatasaray), Dk. 84 Sezer (Sivasspor)
Kırmızı Kart: Dk. 45 Ümit Karan (Galatasaray)

Bobo İçin 6 Milyon $

Beşiktaş'ın forveti Bobo, elden gidecek gibi. Racing Santander, Bobo için 5 milyon doları gözden çıkarmış durumdalar. Beşiktaş ise 6 milyon dolar istiyor. Çok değil, yazın Dinamo Kiev'in Bobo için yaptığı 10 milyon dolarlık teklif reddedilmişken, Beşiktaş'ta Bobo'nun eski Bobo olmadığını kavradığı için 6 milyon dolara dek düşmüş durumda.

Nobre ve Holosko'nun formda oluşu, onu kulübeye mahkum etti. Oysa Ertuğrul Sağlam ona güveniyordu ve Bobo, bu güveni boşa çıkarmıyordu. Gelinen noktada ise kulübe de 6+2'ye mahkum edilen, Seriç'le birlikte, bir yabancı gibi. Beşiktaş satsın bence. Cisse ve Seriç'e de teklif var. 3 boş kontejyan onlar için iyi olacaktır.

4. Smaçör


Burada dahi Westbrook'un videosunu koymuştum oylarımıda hep ona attım ama Rudy Fernandez 4. isim olmuş Slam Dunk Contest için. Fena seçim değil. Rucky Rubio ile beraber izlediğim oyuncular arasındaydı. Smaç yarışmasına katılacak 4 isim: Howard-Gay-Robinson-Fernandez.

Oden ya da Roy ile bir şeyler denerse iyi olur :)

Prison Break Veda Ediyor!

Ne kadar sevilirse sevilsin, ne kadar fanı olursa olsun, üzücü haber Fox tv'den geldi. Fox tv, sevilen dizisi Prison Break bu sezonla birlikte resmen biteceğini duyurdu. Fox tv'nin bu sezon bir kaç bölüm daha ekleme girişimlerine rağmen diğer show ve dizilerle çakışan saatler ve öne sürdüğü rayting düşüşü yüzünden sonlanacak dizinin final bölümleri de nisan ayında gösterilecek. TVGuide.com'un haberine göre , En fazla 6 bölüm daha gösterilip, dizinin sonlanacağını açıklayan Fox genel müdürü Kevin Reilly, serinin güçlü bir sona ihtiyacı olduğunu düşünüyormuş.

Ne kadar sevsekte artık dizinin boku çıkmıştı. Yerinde bir karar olmuş.

İşte 2008'in Takımı

Kaleci: Iker Casillas, İspanya, Takım: Real Madrid

Defans: Sergio Ramos, İspanya, Takım: Real Madrid

Defans: Carles Puyol, İspanya, Takım: Barcelona

Defans: John Terry, İngiltere, Takım: Chelsea

Defans: Philipp Lahm, Almanya, Takım: B. Münih

Orta Saha: Kaka, Brezilya, Takım: AC Milan

Orta Saha: Xavi Hernandez, İspanya, Takım: Barcelona

Orta Saha: Steven Gerrard, İngiltere, Takım: Liverpool

Orta Saha: Franc Ribery, Fransa, Takım: B. Münih

Forvet: Lionel Messi, Arjantin, Takım: Barcelona

Forvet: Cristiano Ronaldo, Portekiz, Takım: Manchester United

Bellamy City'de


Manchester City, ara transfer dönemindeki ikinci transferini West Ham United'ın Galli golcüsü Craig Bellamy'iyi alarak gerçekleştirmiş. Transfere giden para West Ham için iyi. 15 milyon euro telaffuz ediliyor. Bridge'den sonraki ikinci transfer.

Forvet hattı için rotasyon yapabilecek seviyeye ulaştı Mark Hughes'un takımı. Tecrübeli Vassel, genç Brezilyalılar Jo ve Robinho, bu sezon sakatlanması dışında iyi bir genç yetenek olan ve döndüğünde formundan şüpheye düşeceğimi pek sanmadığım Valeri Bojinov, yine Bulgar gibi yetenekli, kısa boyuna rağmen toplara iyi vuran Daniel Sturridge ve Craig Bellamy ile rotasyonun alası yapılır.

Liverpool dönemlerinde ilginç bir anısını paylaşmadan geçemeyeceğim. Liverpool, Camp Nou'ya giderken uçakta ''Niye şarkı söylemiyorsun?'' temalı çıkan kavgada şu anda Roma'da bulunan John Arne Riise'yi, golf sopasıyla dövüp, o maçta attığı golden sonrada o hareketi canlandırması her zaman gülümsetmiştir beni. Gerrard'ın da o sevinci bozmadan, adına yaraşır bir şekilde golü kutlamasını da takdir ederim...

Erkan Zengin


Şimdi ilginç bir haber okudum. İsveç ekibi Hammarby'de oynayan Türk oyuncu Erkan Zengin Beşiktaş ile prensipte anlaşmış. Şimdilik kulübünden 100 bin euro karşılığında kiralanacakmış. Sene sonunda ise satın alma opsiyonu ile alınabilirmiş. 23 yaşında ve sağ kanatta oynuyor. Benim anlamadığım bir konu var. Bu adam takımında ilk 11 çıkarken ne diye bu kadar ucuza kiralanıyor. Büyük bir ihtimalle yalan haberdir ama blogun bir köşesinde dursun. Sizinde yorumlarınızı bekliyorum. Oyuncu hakkında fazla bir bilgim yok. Yarar mı sağlar, gereksiz transfer mi olur vs vs...

Gole Gel#3: Yoann Gourcuff



Gourcuff'un harika bilek hareketlerinin ardından attığı muhteşem gol. Dünkü Bordeaux'un, PSG önünde kazandığı 4-0'lık maçtan. Adamlar bizden korkun diye Galatasaray'a mesaj gönderiyor.

Üç Saniye


Bizim blogta yazarlık yapan ve çok sevdiğim arkadaşım Mesut Ulukök kendine özel "basketbol" blogu açmış. Burada yazmaya devam etseydi bizim için daha iyi olurdu. Neyse kendisine başarılar diliyorum. Bloga şuradan ulaşabilirsiniz.

* Resim Anıl'ın blogtan. Klavyede print screen tuşu yokta :)

Zico Baş Ağrıtacak


Gittiği günden bu yana Alex de Souza ile temas halinde bulunan Brezilyalı teknik adamın, Rus Kulübü yöneticileriyle yaptığı ilk görüşmede sunduğu şartları, Fanatik ele geçirdi. CSKA Moskova’ya verilen transfer listesindeki ilk 3 isim, İstanbul’dan...

Alex'in yanı sıra Lugano ve Deivid’i de takımında görmek isteyen Zico; CSKA’ya verdiği raporda şu ifadeleri kullandı: “Üçünün de hem futboluna hem karakterine kefilim. Gelmeleri halinde bize büyük güç katarlar. Vakit geçirmeden işi bitirmeliyiz...” Zico’nun son cümlesinin nedeni ise şu: Alex, Deivid ve Lugano’nun sözleşmeleri 31 Mayıs 2009’da sona eriyor. Fenerbahçe Yönetimi üç yıldızla yeni kontrat için görüşmelere başlarken, 1 Ocak itibariyle üç oyuncunun da başka bir kulübe imza atma hakkı bulunuyor.

Ortalık karışacak gibi duruyor :)

Cisse'ye Talip Var#2


O kadar iyi bir oyuncu değil ama Beşiktaş'ın orta sahasının bütün yükünü bu arkadaş çekiyor, ondan çok önemli bir oyuncu bizim için. Kampa geç geldi diye bileti kesildi. Kendiside husursuzluk yapınca gönderilmesi kesinleşti. Marsilya, Monaco ve Lens gibi takımların kendisiyle ilgilendiğini söylüyor. Eğer Cisse giderse kesinlikle Geremi gelmeli. Bence gönderelim gitsin takımda huysuzluk yapanın hiç bir zaman yeri olmaması lazım.

Eduardo Cisse'nin kariyerinde bir Monoca ile Şampiyonlar Ligi finali ve PSG ile kazanılmış 1 Fransa Kupası bulunuyor. Liverpool'un Fildişi Sahili asıllı yıldızı Djibril Cisse ile karıştırılan futbolcu, Fransa'da 10 yılda, 279 maçta 13 gol attı. 29 yaşındaki oyuncunun başarıları arasında bir Fransa ligi şampiyonluğu, iki Fransa Kupası ve bir Şampiyonlar Ligi finali bulunuyor.

Geremi-Beşiktaş İkilemi


Beşiktaş 1 tane yabancı transferi yapacağını açıkladı. Herhalde bu Geremi olacak. Hem ön libero hem de sağ kanat oynayabiliyor. Kulübü Newcastle ile 2010'a kadar sözleşmesi var ama orada mutsuz olduğunu her daim söylüyor ve belli ediyor. Geçen haftada başka bir Avrupa kulübünde oynamak isterim demiş. Beşiktaş'ın da bunlar arasında olduğunu belirtmiş. Resmi teklif yapmak için nabız yoklanıyor, 1 haftaya kadar bu transferde netleşir. Ben daha bomba bir yabancı transferi beklerdim takımdan ama bu da olur. Tecrübeli bir oyuncu takıma faydası dokunacağına inanıyorum. Herhalde bu transferle Seric'e yol verirler. Geremi, 1997-98 döneminde Gençlerbirliği’nde oynamış, buradan Real Madrid’e transfer olmuştu. Daha sonra Middlesbrough ve Chelsea’de forma giydi. Şimdi ise Newcastle’da top koşturuyor.

Öte yandan internetten yayın yapan transfermarketweb.com sitesi, Ajax’ta forma giyen Danimarkalı forvet oyuncusu Rommedahl’a Avrupa’nın çeşitli kulüplerinden teklifler geldiğini, bunların arasında Beşiktaş’ın ilk sırada bulunduğunu yazdı.

Arthur Zico: CSKA Moskova'da


Rus basını, Zico'nun CSKA Moskova'yla 3 yıllık bir anlaşma yaptığını yazdı. "Avrupa'ya tekrar döndüğüm için mutluyum" açıklamasını yapan Arthur Zico'nun yeni takımından övgü ile bahsedmesi dikkat çekti. Brezilyalı çalıştırıcı, eski CSKA Moskova'nın teknik direktörü Valeriy Gazayev ile yakalanan başarı grafiğini devam edeceğini belirtti.

Zico, yedi yıldır yanında olan abisi Edu'nun ise yeni takımında yardımcılık görevi yapacağını söyledi. Eylül 2008'de Özbekistan Oliy (yüksek) Lig takımlarından Bunyodkor'ın başına geçen Zico, takımını Asya Şampiyonlar Ligi'nde yarı finale kadar çıkarmış ve Özbekistan'da şampiyonluk ve federasyon olmak üzere iki kupayı kaldırmıştı. Zico'nun 2009'un sonuna kadar Bunyodkor ile anlaşması bulunuyordu.

Kimine göre stajerdi, kimine göre futboldan anlamıyordum ama bence o dahiydi. Günümüz futbolunu en iyi bilen kişilerden birisi. CSKA ile başarılara ulaşacağından şüphem yok, tekrar ismini duyuracağındanda.

Yıldırım Demirören'in Aldığı Fenerbahçeliler


Beşiktaş ile sözleşme imzalayan tecrübeli futbolcu Yusuf Şimşek, başkan Yıldırım Demirören döneminde transfer edilen 8. Fenerbahçeli futbolcu oldu. Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören'in başkanlığa geldiği 30 Mayıs 2004 tarihinden sonra birçok futbolcu transfer edilirken, bunlardan bir bölümü geçmişte Fenerbahçe'de forma giydi.

Demirören, 2004-05 sezonunda Fenerbahçe'den Ali Güneş'i transfer ederek sarı-lacivertli takımdan ilk transferi oldu. Ali Güneş'in yanı sıra önceki sezonlarda yine Fenerbahçe'de kariyer yapan Mustafa Doğan ve Tayfun Korkut da Beşiktaş kadrosuna dahil edildi. Beşiktaş, başkan Demirören döneminde 2005-06 sezonunda Fenerbahçe'den Mert Nobre'yi alırken, 2006-07 sezonunda ise herhangi bir girişimde bulunmadı. 1 yıllık aranın ardında yine Fenerbahçeli oyunculara yönelen siyah-beyazlı kulüp, 2007-08'de ise kaleci Rüştü Reçber'in yanı sıra Mehmet Yozgatlı'yı kadrosuna dahil etti.

Bu oyuncuların yanında Fenerbahçe'de kariyer yapmış oyunculardan kaleci Murat Şahin 2004-05 sezonunda siyah-beyazlı takıma geldi. Bu sezon başında Fenerbahçeli oyuncular konusunda girişimlerde bulunmayan Beşiktaş, Yusuf Şimşek'i transfer ederek ara verdiği geleneği sürdürdü. 2000-01 sezonunda Fenerbahçe'ye transfer olan ve bu kulüpte 2.5 sezon forma giyen tecrübeli oyuncu, istenilen performansı gösteremeyince takımdan ayrıldı. Geçen sezon eski takımı Denizlispor formasıyla başarılı performans sergileyen yeni transfer, sezon başında ise Bursaspor kadrosuna dahil olmuştu.

Bursaspor'da ortaya koyduğu performansla tekrar dikkatleri üzerine çeken Yusuf'a Trabzonspor talip olmasına rağmen Beşiktaş tecrübeli oyuncuyu aldı. Siyah-beyazlı takım, Yusuf'a sözleşme imzalatarak Fenerbahçe kariyerine sahip bir oyuncuyu daha kadrosuna dahil etti. Bu arada, Beşiktaş Kulübü'nün kadrosuna aldığı eski Fenerbahçeli oyuncuların bir bölümüyle yollar ayrılırken, bunlardan sadece Mert Nobre ve kaleci Rüştü Reçber siyah-beyazlı ekipte futbol yaşantılarını sürdürüyor.

Yusuf Beşiktaş'ta


Ben haberi galiba Perşembe günü gazeteden okudum. İlk bi heyacanlandım sonra detaylara girince lanet olsun dedim. 34 yaşında götünün kılları ağarmış bi oyuncuya karşılık 18'lik Aydın ve yedekleyici stoper Tuna'yı vermişiz, üstünede 600 bin euro verilmiş deniliyor. Demirören zamanındaki bu transferlere taraftar akıl sır erdiremiyor. Ee şimdi ne olacak? Ben Delgado'nun yerinde olsam valizimi toplar giderdim. Taraftar Sergen ayarında oyuncu severde neye mal olduğunada önem verir. Aydın falan gitmeseydi belki kabullenebilirdi. Artık Yusuf çıkar 3-5 şık pas atar, 3-4 de şut çeker sezonu kapatır. Neyseki sezon sonu istersek Aydın'ı alabiliyormuşuz ama o da 1 milyon euro karşılığındaymış. Yıldırım Demirören bu adama değmez diye almayacağını adım gibi biliyorum ondan sitem ediyorum.

Bu transfer Bursaspor'un işinede geldi. Trabzon'un verdiği oyuncular bizim verdiklerimizden 5 kat daha kötü. Bu arada Yusuf'u da özel olarak Mustafa Denizli istetmiş. Onunda futboldan ne kadar anladığı çok belli oluyor. Ertuğrul Sağlam işini biliyor. Sol kanada çok iyi oyuncu aldı. Stoperlerine yedekleyecek olan Tuna'yı da aldı. Konratı feshedilen Ali Tandoğan'ı da takımana katmış. Bursaspor, Yusuf'u en iyi şekilde elinden çıkardı, helal olsun demekten başka bir şey gelmiyor aklıma. Son olarak Yusuf yıllık 450 bin TL alacakmış.

Sergen'in çok güzel bir açıklamasınada size sunuyum. “Beni gönderdikleri zaman ondan daha gençtim. Hadi Mustafa hoca istedi, yönetim buna nasıl müsaade ediyor. Beşiktaş kadro anlamında giderek küçülüyor. Yusuf’u alıyorsun, Delgado oynadığında yedek mi kalacak? 34 yaşında bir futbolcu alıyorsun, seneye ne yapacaksın, nerede oynatacaksın?”

Süleyman başkan görüyorsun di mi koskaca camiayı kimlere bıraktığını...

Abdülkadir Kayalı ve Gökhan Emreciksin


Anca kendimi toparladım, yazılılardan kafayı kaldırdım ve tekrar geri döndüm :) Yapılan transferler ve dedikodular hakkında yazmaya başlıyorum. Ahanda başlangıç Fenerbahçe ile. Abdülkadir ve Gökhan ile 4,5 senelik anlaştılar ve imzalarda atıldı. Gökhan zaten bu senenin en dikkat çeken oyuncusuydu. Abdülkadir'i pek izleyemedim ama hakkında hep olumlu şeyler duydum. Yaşı daha 18, pırıl pırıl bir genç. Milli takımda oynadığı zamanlardaki gösterdiği performans herkesi büyülemiş. İngiliz takımlarının bile gündemine girmiş. Ümit Milli ve U18'nin kaptanlığını yapmış bir oyuncu. Gelecekte Fenerbahçe kaptanlığı yapmasını umanlar çoğunlukta.

Abdülkadir Fener'in yarayan kanası olan ön libero mevkisi için aranan kan olabilir. Hadi hayırlısı. Kazım ya da Deivid'i yedekleyecek iyide bir sağ açık aldılar. Burada da patlama yaparsa ilk 11'e kadar gelebilir. Gerçi aklıma şimdi büyük kulüplerde sönen oyuncular geldi.

Bu Geceki Maçtan- LeBron James Dunks on KG



Steps var hocam!

Cristiano Ronaldo Ferrari Crash

Russell Westbrook: Dunk Practise, Vote Dunk Contest

Gole Gel #2: Albert Riera

Lincoln'e Çılgın Teklif


Rus kulübü 14 milyon euro gibi bir teklif veriyormuş. Ben olsam tereddüt etmeden satardım Lincoln'ü. Çünkü çok disiplinsiz ve başına buyruk bir oyuncu. Bu performansınada aldanmayın. Belki ikinci yarı çok kötü oynayacak. Şimdiki performansıda 7 gol 14 asist, önünde saygıyla eğiliyorum ama elden çıkarılırsa 10 milyon euro veya daha fazlaya Galatasaray adına iyi olur. Yoksa 10 milyon euro'dan aşağıya bırakmazlar, bırakmamaları lazım.

Hedefler büyük şu anda. Takım UEFA'da çok iyi gidiyor, ligte de herşey oturdu. Eğer Lincoln satılırsa herşey alt üst olabilir. Yeni alınacak oyuncu takıma alışacak vs vs. Lincoln'ü satıp al Mehmet Yıldız'ı çift forvetli sistem oyna. Böyle çok senaryo var..

Manchester United'ın Transfeleri


Alex Ferguson gençlere önem vermeye devam ediyor. Zamanında Ronaldo'nun boşluğunu dolduramadığından onu Madrid'e göndermek istemiyor diye yazıyordum. Yavaş yavaş bu boşluğu doldurmak için gelecek vaad eden "10 numaralar" alıyor. Zoran Tosic fena oyuncu değildir ama ben esas Adem Ljalic'e değinmek istiyorum. Daha 17 yaşında pırıl pırıl bir genç, yukarıdaki resimde kendisine ait. Her iki ayağınıda iyi kullanabilen bir oyuncu. Sırplar ondan çok şey bekliyor. United'a biraz erken gitti ama olsun orada daha çok şeyler kapacağından kimsenin şüphesi yoktur herhalde. Bonservis konusunada gelirsek United, Partizan'a 24 milyon dolar gibi bir bonservis ödeyecekmiş deniliyor, daha ortada bonservis hakkında bir açıklama yok.

Zoran Tosiç bu hafta içinde United ile antremanlara çıkacakmış. Adem Ljalic ise seneye Manchester United forması giyecekmiş.

City'nin İlk Transferi Bridge


Ara transfer için 100 milyon avro ayıran City, ilk transferini yaptı. 28 yaşındaki Wayne Bridge, sol bekte görev yapıyor. Hughes: ''Onunla Southampton'ta beraber oynadığımız dönemlerde süper bir yetenekti ve Chelsea gibi büyük bir takımda forma giyiyordu.'' demiş İngiliz için.

Chelsea'da genelde yedek oyuncu oldu. 2005'te oynadığında pek bir şey yapamadı, Del Horno'dan dolayı; 2006'da da Gallas-Cole takasından sonra Ashley Cole'ün arkasında beklemeye başladı. İlk sezonda Abramovich'in paraları saçıp aldığı adamlardan biriydi, yine Al-Fahim'in bol para saçtığı dönemlerde aldığı ilk adam oldu.

Sola istenilen verimi verebilir mi orası bilinmez ama Chelsea'de bulduğu formadan daha fazlasını bulacaktır City'de. Bu arada transfer için 11-12 milyon euro ödenmiş Chelsea'ya ki Chelsea, yedek sol bekini ancak bu kadar iyi fiyata satabilir. Bakalım, umarım Ben Haim gibi kötü oynamaz, çünkü Ben Haim, Chelsea'dan gittiğinde herkes bayram etmişti. Gerçi Bridge gitti diye daha az kişi bayram ediyordur.

Bu arada 90 milyon avro kaldı. Bakalım kimler gelecek?

Bobiler#1








Sizce nasıllar?