Beşiktaş Nereye Koşuyor?

Geçen sezon ULEB Cup'da çeyrek final oynayan, Türkiye'de normal sezonu lider bitiren, play-off'larda yarı finali gören Beşiktaş'ın nereye koştuğunu var mı bilen? Önce, gelen başarıda en büyük pay sahibi olan coach Ergin Ataman gitti Efes'e, ardından takımın en önemli parçaları olan Kaya-Sinan-Shumpert üçlüsü Efes'e doğru yol aldı Ataman'la birlikte. Kaya'yla birlikte pota altı gücünü oluşturan Nicevic de gitti, onların yedekleri Onur Aydın ve Drobjnak da gitti. İtalya Ligi sayı kralı sıfatıyla Türkiye'ye gelen ama yokları oynayan Apodaca da yol aldı ki, sanırım tek doğru kararı buydu Beşiktaş'ı yönetenlerin...

Bu kadar oyuncuyu gönderdikten sonra (saymadıklarım, gözden kaçırdıklarım da olabilir) en azından yine Shumpert, Nicevic ayarında oyuncular bekliyor insan... Austin, Chatman, Faison ve Stanojevic oldu Beşiktaş'ın yabancı tercihleri. Türk rotasyonuna da Ömer Ünver, Haluk Yıldırım, Muratcan Güler gibi eklentiler yapıldı. Geçen sezonki kadar olmasa da yine play-off'larda belli bir yere kadar yürüyebilecek bir kadro kurulmuştu ama sezonun başlamasıyla birlikte komediler de başladı Beşiktaş'ta. İlk maçta alınan Kepez galibiyetinin ardından yaprak dökümünü andırır biçimde bir bir ayrılmaya başladı takımdan yabancılar. Önce Stanojevic, ailevi sorunlarının olduğunu söyleyip Kiev'e gitti. Sonra Austin parasını alamadığını öne sürerek takımdan ayrıldı. Bu noktadan sonra Beşiktaş yöneticileri iyice kopmuş olacaklar ki, alelalece İspanya 5.Ligi'nde oynayan James Butler'ı kadroya kattı ?!? Kalan 2 yabancıdan Mire Chatman geçen hafta içi oynanan Aliağa Petkim maçına sakat olduğu gerekçesiyle çıkmamış, yemedik tabii. Diğer yabancı Faison'un da bedeni sahada sadece, kendisine ulaşılamıyor...

Tüm bu kaos içinde 5 maç arka arkaya kaybetti Beşiktaş. Çarşamba günü kaybedilen Aliağa Petkim maçı sonrası yine hareketlenmeler yaşandı basketbol şubesinde. Jeremy Baxter transferi bitirildi, Jeremy McCoy da yolda. Bugün oynanan Telekom maçında Chatman sahaya çıkmış, Faison da kendisini biraz toparlamış gibi. Ama insanın aklına şu soru geliyor tabii: Sen 2 oyuncunu paralarını ödemeyerek kaçırmışsın, 1'i de kaçtı kaçacak (Chatman), gidiyorsun transfer yapıyorsun. Bu adamların parasını nasıl ödemeyi düşünüyorsun?

Beşiktaş, yabancı oyuncularla belayı başına almış durumda kısacası. Hal böyle olunca da gözler Türk oyunculara dönüyor. Aliağa maçında Faison dışında tamamı Türk oyunculardan kurulu bir kadroyla mücadele etti Beşiktaş, Butler'ın oynadığı 3 dakikayı saymazsak. Türk Telekom'da Amerikalıların deyimiyle "garbage time" oyuncusu olan Adem Ören, maçın büyük bölümünde sahada kaldı. Yine geçen yıl bench oyuncusu olan Cevher Özer, takımını sırtlamaya çalışıyor. Muratcan, Haluk, Mehmet Yağmur'un çabaları alkışı hak ediyor. Bunlarla da bir yere kadar tabii. Tıkanıyorsun illa ki bir yerde. Unutmadan... Geçen yılın üçlük yarışması şampiyonu Ömer Ünver de pek ortalarda yok. Çok fazla süre de almıyor açıkçası, onun durumunu da merak ediyorum...

Bu kadar yazdık ama yarın yine çok farklı bir sabah olabilir Beşiktaş için. Her an bir aksiyon, bir hareket var takımda. Giden, gelen, konuşulan belli değil. Ama ortada olan bir şey var: Beşiktaş, Türk Telekom'a da kaybederek ligdeki 6.mağlubiyetini aldı ve işleri hiç ama hiç iyi gitmiyor...

Not: Blogun template'i ile çok fazla oynadık, farkındayız. Lakin en güzelini bulmaya çalışıyoruz. Önümüzdeki birkaç gün daha template arayışlarıyla geçecek, gün içerisinde değişecek yine muhtemelen, ayarlarınızla oynamayınız.

2 yorum:

cannksk dedi ki...

marcus slaughter deniyor

Mesut Ulukök dedi ki...

Olursa müthiş olur vallahi..

Görücez bakalım, birkaç güne belli olur..