Tükürdüğünü Yalamak!


Şu anda "Futbol Extra" da yazma durumum olduğundan bende bir telaş oluştu. Tam 1 haftadır bloga bir şeyler yazmıyorum. Mustafa Denizli gelmiş Beşiktaş'ın başına, gazetelerden okudum. Bu konu hakkında bir şeyler karalamak geldi içimden bir anda. Yazının başlığını görünce Yıldırım Demirören'e sallayacağımı düşünüyorsunuzdur, doğrudur ama kibar şekilde. Demirören'in kendisi demiştir Mustafa Denizli bu kapıdan içeri giremez diye ama Demirören yine tükürdüğünü yaladı. Luce ve Daum gibi kişiler olmayınca yerli teknik direktöre döndü ve en kariyerlisi olarak Mustafa Denizli'yi takımın başına getirdi. Bana göre kendisi iyide yapmıştır ama her zaman büyük konuşmasın diye her yerde bangır bangır bağırıyoruz. Divan toplanmış borçlara bakılmış yine en çok borç Demirören'e kolay kolay bırakacak gibi değil bu kulübü. Bende bir kulübün başında olsam bende bırakmam ondan ne kadar istifaya çağırsalarda "verin paramı gidiyim" diyor adam sonra da taraftar tekrardan susuyor.

Mustafa Denizli'nin gelişinden daha çok menajer Sinan Engin'in istifası beni sevindirdi. Tigana demişti zamanında "bu takımda Sinan Engin oldukça daha çok teknik direktörler gelir-gider" diye. Çok haklıda açıklamasında. Menajer-teknik adam birbiri ile örtüşmesi zor. Mesela Ertuğrul hoca bir oyuncu istiyor, Sinan Engin onu beğenmiyor ya da tam tersi oluyor. En sonunda gidip Sinan Engin'in dediği oluyor. Sivok, Zapo ve Seric'i o getirdi. Ben Ertuğrul hocanın istediğine inanmıyorum. Seric hariç ikisi çok iyi çıktı ama ondan önceki Sinan Engin transferleri yüzünden kulüp borç batağına girdi. Hp futbolcu aldık, oynattık bir süre ve gönderdik. Hep oyuncuyu aldığımız takım kazandı biz epeydir bir takıma yabancı oyuncu satmıyoruz. Bu diğer kulüpler içinde geçerli. Ertuğrul Sağlam'a dönelim bir de. Adam gibi adammış harbidende. Ne hocalar gördük arkasından işler çevrildi, gitsin diye herşey yapıldı ama gitmediler. Ama Beşiktaş en kötü döneminde bile UEFA'da gruplara kalmıştı. İçimden sadece değişiklik iyidir geliyor. Keşke Mustafa Denizli'nin yardımcılığını yapsaydı Tayfur ile beraber. Mustafa hocanın yanında Beşiktaş'ı iyi tanıyan birinin olması çok önemli. Akıllı iş yapıldı. Bi de Koch gibi kondisyoner olsa bu takımı kimse tutamaz.

İyi, güzel Mustafa Denizli geldi ama ha deyince sistemi oturtur mu ki? Lig Tv'de yorumculuk yaptığı zamanlar Holosko'nun sağ tarafta, Tello'nun ise sol bekte kaybolduğunu söylerdi. Hatta Beşiktaş'ın başında olsa oynatacağı taktiği bile söylemişti. Genelde 3-5-2 oynatır. Bu takımda İbrahim Toroman'ın her daim oynayacağını düşünür. Bu sisteme göre kalede Rüştü, 3'lü savunmada Zapo-Sivok-Toroman'ı düşünüyormuş. 5'li orta sahada Serdar Kurtuluş, Serdar Özkan, Uğur İnceman, Delgado ve Tello'yu oynatacakmış. Forvette ise Bobo-Holosko ikilisini görecekmişiz. Fena değil ama 3'lü defans kurgusu diye bir şey kalmadı artık. Bence yine 4'lü defansa döner. Holosko'nun bu takımda kesin oynaması gerektiğini bildiği için forvete almış kendisini. Sağ kanatta Serdar Özkan'ı düşünüyor hoca. Bobo'da tek forvette işi zordu, Holosko ile beraber çok iyi işler yapacaklarından şüphem yok. Sene başından belli Bobo'nun tek kaldığını, Holosko'nun ise sağ kanatta hapsolduğunu söyledim durdum. Mustafa hocada bu durumun farkında olduğundan böyle bir sistem düşünüyor olabilir. Bana göre sistem 4-3-3 olacak gibi geliyor ama kokusu yakında çıkar.

0 yorum: