Amerika Geliyor

Amerika milli takımı şovla başladı hazırlıklara. Dün gecede maça bir kalkıp bakayım dedim bakalım neler yapıcaklar diye. İyiki kalkmışım diyebilirim. Turnuva öncesi güzel izlenimler aldım Amerika'dan. Şık hareketler izledim.


Rakip zaten Nash'in gelmemesiyle güçsüz olan ancak Dalembert'in de koçla tartışıp kampı terk etmesinden sonra ufacık da olsa olan umutlarını yitiren Kanadaydı. Yani rakip çok güçsüzdü. Maçın skoru da bunu belirtiyor ; 120-65. Acımadı Amerika. İlk çeyrekte Amerika savunmayı bir türlü oturtamadı , belli ki Mike Krzyzewski takımından 4 kısayla boğmasını istiyor. Maçada ilk maç olmasıyla saldırarak başladı Amerika ama gereğinden fazla saldırdılar. Saldırmanın boyutu "her topa atlama , her feyki yeme"ye ulaştı. Kanada'da boş üçlükler buldu. Bunlarıda sayıya çevirdiler ve ilk çeyrekte 24 sayı buldular. İkinci çeyrek böyle olmayacağını onlarda biliyordu herhalde. İlk çeyrekten sonraki 90 41'lik seri zaten herşeyi açıklıyor ancak Amerika hakkında kafama takılan bazı noktalar ve maçtan notlar var;

- İlk problem biraz dolaylı. Howard'ın tek uzun olarak ilk beşte çıkacağını biliyoruz bu güzel. Mike Krzyzewski sanırım LeBron'u ilk beşte başlatacak 4 numara olarak ancak önemli olan nokta bu değil. Amerika'nın sistemi baskı yap , hızlı çık , çabuk bitir olacak bu turnuvada. Oyunda olan uzuna çokta fazla top inmeyecek (bu maçtada gördük bunu) Ancak Magic'ten biliyoruz ki Howard kendisine top gelmeyince oyundan kopan ve kendisini savunmada göstermeye çalışan bir isim. Yani savunmada gereğinden fazla her topa atlar ve faul problemine girerse , Bosh yada Boozer 5 numarada çok zorlanacaklardır. Rakip Kanada olduğu için bunu görmedik ancak sağlam uzunlara karşı (bkz. İspanya) Bosh yada Boozer çok sırıtacaktır. Tek uzun oynayacaklarsa sahada LeBron'da olsa Carmelo'da olsa o tek uzun Howard olmalıdır. Yoksa kolay gelsin.

-Melo'yu tutmuyorum arkadaş , takımın el freni olabilecek gibi oynuyor her an. İlk hücum hava atışındna top Jason Kidd'e geldi , ilk pas Melo'ya , Melo'dan üçlük. Önemli olan girip girmemesi değil ancak Melo bunu Denver'da da yapıyor , böyle şutlar savunmayı dengesiz yakalatır. Bu maçta iyidi Melo , bir zahmet iyi olsun zaten Kanada'ya karşı ancak Amerika'nın en zayıf 2 halkasından biri. Geçelim diğerine;

-Carlos Boozer. Bu adamın sorunu ne bilmiyorum. Nba'in boyalı alandaki en güçlü bitiricilerinden biri ancak bazen ortadan kayboluveriyor. Playofflardan beri kayıp kendisi. Eğer tek uzun olarak oynayacaksa , Amerika'nın çok işi var demektir.

-Deron'la CP3 yan yana oynadı dün uzun süre ancak bana göre olmaz o iş. İkiside topla haşır neşir olarak asist yapan isimler. Jason Kidd öyle değil. Kidd pas trafiğini sağlayan isim. Bu ikili ise aynı tip ; topla daha fazla oynayarak asist yapan isimler. Kidd'le bu ikiliden biri oynar ancak bu ikili beraber oynayamaz.

-Wade'e maşallah. Sakatlıktan tamamen döndüm izlenimini verdi. Oyunu çok iyidi , hiç rahatsız eden birşey yoktu sahada onu. 3. çeyrekte değirmenide vurup , işi bitirdi zaten.

-Takımın ağır abileri Kidd ve Kobe maça pek takılmadılar. Özellikle Kidd pek süre almadı. Nasıl olsa Kidd'in ne olduğunu biliyor herkes , Mike Krzyzewski farklı şeyler denedi. Kobe'nin uzun mesafeli üçlüğü güzeldi ilk çeyrekte.

-Redd'e de bravo. Amerika'nın en ihtiyacı olan şeyi yani şutu çatır çatır soktu dün. Özellikle diplerden çok yüzdeli attı. Yanlış saymadıysam 5 üçlüğü var ki hepsi dipten. Redd Kobe ikilisi dış şut sorununa ilaç olur.

Son olarak Amerika geçmişten ders almış ve her konuda iyi geliyor. Bu arada 3. çeyrek sonunda Deron ve Paul'un ayrı ayrı soloları ve Kidd'in tek el bütün sahayı kateden pası maçtan aklımda diğer kalan hareketlerdi. Bu arada LeBron sakatlığı sebebiyle maçta yer almadı.

0 yorum: